Aristoteles duyuların bilgisine önem vererek felsefeyi bilime kazandıran ve endüstri çağına kadar da akla güveni simgeleyen büyük bir filozoftur. Bilgiyi önemserken değerleri arka planda bırakmamıştır. Hatta değer ve bilgi ona göre paralel, korelasyon halinde gider.
Aristoteles’e göre insan eylemlerinin amacı iyiye ulaşmaktır. Mutluluk ruhun amacıdır. Türçeye “mutluluk” olarak tercüme edilen bu kavram Yunancada eudaimonia(iyi-ruh) demektir. Eudaimonia sadece erdem ya da zevk değil, erdemin uygulanmasıdır. Eudaimonia fazladan aklınla bir şey yapmayı gerektirir. Çünkü insan akıl sahibi, onunla iş yapması gereken hayvandır. Arapçadaki fazilet daha iyi bir çeviri gibi görünmektedir. Bir beceri, meziyet içerir, ama insan hayatı olduğu için aktif aklı gerektirir. Yani Aristoteles’te aklını kullanarak entelektüel bir iş yapman ve böyle mutlu olman senin ruhunun en iyi ereğidir.
Bir kırlangıç yazı getirmez, bir gün de; aynı şekilde bir gün ya da kısa bir süre de insanı kutsanmış ve mutlu kılmaz.
Aristoteles, Nikhomakos’a Etik, 1098a; §7
Aristo’nun Ahlak Görüşü
İnsan eylemlerindeki aşırılık veya eksikliğin iyi olmadığını ve insanı mutsuz ettiğini belirtir. Erdem ahlakı olarak da bilinen Aristo etiği iki uç arasında orta yolu bulmayı önerir. İnsanın karakteri eylemlerin aşırılığı ya da eksikliği nedeniyle bozulur. Ölçülü olmalı ve dengeyi bulmalıdır. Sonradan buna “altın orta” da denmiştir. Ayrıca erdemin fazladan, bir fazilet olduğunu söylemiştik. Hızlı koşmak ve kurnazlık erdem iken tevazuyu aşırı bir davranış saydığını ekleyelim.
Erdemler düşünce(entelektüel) ve karakter(davranış) erdemleri olarak ikiye ayrılır. Düşünce erdemi eğitimle, karakter erdemi ise alışkanlıkla elde edilir. Entellektüel erdemler ile karaktere dayanan erdemlerdir. Erdem ve karakter bir bütün olarak mükemmelleşir. Bilgisiz(saf) ama iyi(zararsız) insan olmaz. Bilgi ve iyilik paralel, korelasyon halindedir. Bilgide(türleri: zanaat, bilim ve ahlak-phronesis-) bunlarda kendini geliştiren iyi olur. Sophia ve phronesis, yani bilgelik ve basiret teorik ve pratik davranışların kategorileridir.
Tatmin olmamak arzunun tabiatında vardır ve çoğu insan sadece onu tatmin etmek için yaşar.
Aristoteles, Politika 2. kitap, 1267b.4
Eylemin Eksikliği | Altın Orta (Ölçü) | Eylemin Aşırılığı |
Korkaklık | Cesaret | Delice Atılganlık |
Güdümlü olma | Dengeli olma | Asi Olma |
Savurganlık | Cömertlik | Cimrilik |
Vurdumduymazlık | Sorumluluk | Aşırı Kaygılılık |
Cahillik | Bilgelik | Bilgiçlik |
İnsan, mükemmelleştiğinde hayvanların en iyisidir, ancak yasa ve adaletten ayrıldığında hepsinin en kötüsüdür.
Aristoteles, Politika, 1253a.31
Aristo’nun Estetik anlayışı
Sanatçı doğayı taklit eder ama olanları oldukları gibi değil, olmaları gerektiği gibi yansıtabilmelidir. Sanat ahlaki bir yön taşımalıdır. Çünkü insanlar sanat eseri karşısında yoğun duygular yaşayarak ruhlarını arındırırlar. Güzellik matematik olarak orantılı ve ölçülü olandır. Sanat görüşü hocası Platon ile benzerdir. Mimesis, yani taklit faaliyeti olduğunu düşünür. Yalnız Platon gibi kurguya karşıt değildir, ahlaki kaygıyı vurgulamakla birlikte sanat eserinin “katharsis” olarak da bilinen bir işe yaradığını düşünür. Poetika adlı eserinde sanatın nasıl olması gerektiğini işler. Örneğin tragedyada yan anlatılar olmamalı, ana anlatıya odaklanmalıdır ve iyi bir kahramanın başına kötü şeyler gelmesi tasarlanarak izleyicinin duygulardan arınma aracılığıyla ahlaki gelişimi sağlanmalıdır.
Trajedi..bir taklittir ve…….. acıma ve korku uyandıran olaylarla, bu tür duygulardan arınmasını(katharsis) sağlamak için.
Poetika, 1449b.24
Aristo’nun Politik felsefesi
Sosyal olmayan insan mutlu da olamaz. İnsan politik bir hayvandır. Devlet yapacağı düzenlemelerle toplumun mutluluğunu sağlamalıdır.
Devlet doğanın devamıdır. İnsan toplumsal bir canlıdır. Potansiyelini ancak toplum içinde geliştirebilir. Devletin asıl amacı yurttaşların ahlaki bakımdan gelişip olgunlaşmalarını sağlamaktır. Devlet bu amaca hizmet ediyorsa iyi, yoksa kötüdür. Önemli olan devletin şekli değil uygulamalarıdır.
Eğer bazılarının düşündüğü gibi özgürlük ve eşitlik esas olarak demokraside bulunacaksa, bunlara en iyi şekilde, tüm insanlar hükümette azami ölçüde pay sahibi olduklarında ulaşılacaktır.
Politika 4. kitap, 1291b.34
Platon’un devleti | Aristoteles’in politikası |
Devlet, Yasalar, Devlet Adamı eserlerinde | Nikhomakos’a Etik ve Politika eserlerinde |
İdeal bir iyi vardır ve bu aşkındır. | İdeal yok, ortayı bulmalı ve pratik olmalı. |
Filozof kral tepede- monarşi ideal | Yetkin bir zümrenin yönetimi |
Toplumu insan bedenine benzetti | Yönetim biçimlerini erdemlere benzetti |
Yönetim(Akıl), Yardım(ruh), Üretim(iştah) | Monarşi, aristokrasi, demokrasi |
Sonuç
Aristoteles’in erdem etiği ve bilgiye, erdeme bağlı değer anlayışı erdemi karakter haline getirerek modern öncesi toplumlar için etkili bir çözüm teşkil etmiştir. Kant’ta evrensel bir ilke olarak eylemek gerekirken Aristo’da zorlama varsa fail mesul olmaz, yani sorumlu sayılmaz. Kant’a kadar değer anlayışında fazla bir meydan okuma görmeyen bu görüş deontolojik etik ile sorgulanmaya başlamıştır. Belki de bağlam farkı yeni terminoloji ve yeni anlatılar gerektirdiği için böyle bir yola gidilmiştir. Böylesi büyük isimler birbirinin alternatifi değil de farklı taraflardan bakışlar olarak ele alınmalıdırlar.
Aristo’nun anlayışı günümüz yorumcuları tarafından Kant’ın deontolojik, görev, ilkeye önem veren iyi niyete bakan ahlakına karşı teleolojik, sonuçsalcı, başarı-beceri etiğine benzeyen ve sonuçtaki çıktıya bakan bir etik olarak görülmektedir.
Kaynakça
- https://en.wikiquote.org/wiki/Aristotle
- https://www.jstor.org/stable/290855
- Solmaz Zelyut, https://youtu.be/NuyCEXJpjGs
- Ömer Aygün, https://youtu.be/-YWKDkZWc1g