Yazar: dmy.info
Bilgi her zaman eskidir. Okullar eskinin bilgisini verir. Toplum en geridekileri toplayarak geldiği için yeni bir şey söylemesi zaman alır. İki bin yıl önce öğretilenler ile bin yıl öncekiler …
Çocuk geleceği nereden bilsin de hazırlansın? Çaresiz şekilde büyüklerinin verdiğini kabul eder. Çocuğun çevre karşısındaki çaresizliğini ne kadar anlatsak yetmez. O kadar çaresiz ki dünyada binlerce farklı eğitim yüzünden …
Şüphesiz ki önermesel bilginin en iyisi internette var. Öğretmene ne gerek var peki? Olay bilgi olsaydı internete ve yapay zekaya da gerek kalmazdı. Olgular orada zaten. Öğretmen bilgi veriyor …
Okçu küresel siyaseti bilmez, sancağı ve marşı bilir. Bu oyunda insanları hayali düşmanlar ve efsaneler ile beslemek tutumu vardır. Örneğin masal ve yalan olmadan çocuk yetiştirmek imkansızdır, çünkü dünyada …
Ok geçmişe atılmaz, geleceğe atmak zorundayız. Ancak medeniyet sayesinde okçuluğu kağıda taşıdık ve bazı insanlar geçmişe ok çiziyorlar. Eğitimin geçmişten geleceğe gitmesi gözden kaçırılıyor. Hem geçmiş hem gelecek önemlidir, …
“Eğitim limit eğitimidir” derken sınırlayarak özgür kıldığımızı ve sınırlayarak özgürleşmeyi öğrettiğimizi söyledik. Peki öğrenen birey kendini sınırlamalı mıdır? Hayır, sınırlayıp özgürleştirmelidir. Bu paradoksun yalnızca bir tarafıdır, sadece özgürleştirmek de …
Öğretmen kültürle öğrenen arasında bir köprü olarak limitlerin en net görüldüğü noktalardan biridir. Bireyleri limitleyip özgürleştirirken kendisi de limitlenip özgürleşir. Örneğin belli bir kurumsal iktidarın taleplerine uyarak, yani kendisini …
Birey dünyaya ne yapacağını bilmeden gelir. Çevresindekiler ona yıllarca limitlerini bildirir. Limitlerini bilince özgürleşir. Yine limitlenerek oluşturulmuş bir yapı olan dil sayesinde daha da limitsiz olur. Kurumlar bu işin …
Limit olmadan özgürlük olmaz. Her birey hayata atalarını unutan bir bebek olarak gelir. Atalarını ona hatırlatmak, oyunun kurallarını öğretmek, hayatın limitlerini kazandırmak zorundayızdır. Çocuk hayatta neyin yapılıp neyin yapılamayacağını, …
Öğrenen iktidarın aracıdır, öğrenci iktidar edinmek için güçlü olana benzemeye çalışır. Olması gereken bu değil, ne yazık ki bu bizim mirasımız. Mirasın devamında insanlık olarak öğrenen gençlere daha çok …
Kurum kara ise öğretenler köprülerdir. Kurumsal iktidar eğitimin çoğunluğunu oluşturur demiştik. Kurumsal iktidarı öğreten kişiler ise kurumsal kodların köprüleridir. Kurumlar büyük soyut varlıklar iken öğretenler onları idealize eden araçlardır. …
Kurumlar eğitimin çoğunluğunu oluşturur Kim istediğini yaptırabilir diye sorduğumuzda üstyapılarımız olan kurumlar başta gelir. Devlet toplumsal kurumların yaptırım gücü en kuvvetli olanıdır. Devlet suç sayılan fiilleri yapıp ceza almayabilir. …
Güç olmazsa el çalışmaz. Kim zayıf olanı örnek alır? Kişinin davranışını değiştirmek için güçlü olmak gerekir. Güç fiziksel veya silah gücü olmayabilir, bilginin gücünün de temeli savaşmak ve arzularına …
İnsanlık sandığımız kadar rasyonel değildir. İnsanlara peşin ve fazladan ödeme ile sevgi göstermeli, ardından yüzmesi gereken kıyıları, ok atacağı yerleri zihninde görselleştirmesini sağlamalıyız. Belki ideal olan bu değil, ama …
Hemhal, hemdert, hemdem. İnsanlığın girişinde dev bir merhamet abidesi vardır. Onu selamlamadan insanlığa girilemez. Bu abide bebeklikte beslenmemize, ölünce gömülmemize, sonraki nesillere erişen eserlerimize kadar orada durur. Tanımadığımız kişilere …
İnsan göremediği kıyıya yüzmek istemez. İnsan bilmediği bir şeyi nasıl öğrenebilir? Bildiği şeylerle bilmedikleri anlatılır, öncesinde kıyıyı görmesi için görselleştirici bir hazırlık sağlanır. Çoğu eğitim “ne işe yarayacağına” dair …
Okçuluk gereklidir, yaysız ve oksuz olmaz. Okçu, yay ve oklar benzetmemizde en önemli unsur okçudur. Eğitimde okçu insanlıktır, türümüze en özgü özelliklerimizle hareket etmektir. Eğitim amaçlı denememizde buna hemhal …
İnsan hayatı kafasında kurar. İnsanlık olarak kodlanmanın, kafasının içinde yaşamanın uçlarındayız. Birey her an ölebileceği halde kültüre katkı yapar, insanlık yok olacağını bildiği halde şehirler kurar, kendi kafamıza göre …
Bir at doğar doğmaz yürür. Bir balık doğduğunda kendini besleyebilir. Bir ağaç da yalnız başına filizlenir. İnsan doğumundan yıllar sonra bile kendi kendine yaşayamaz. On yıllarca bağımlı kalır. Toplum …
Sıradan bir mucize: eğitim Ezelden, ta insanlık öncesinden atılmış bir ok nasıl daha da yüceltilir? Fiziksel olarak mümkün olmayan bu yüceltme insanlık için bir standarttır. Oku dile ve kağıda …
Y: Peygamber ümmetinin devamıyız desem zoruna gider mi? D: Güzel şaka, doğrulara dönelim mi? Y: Yine evrimci saçmalıkları anlatmayacaksın değil mi? D: Evrim doğal olarak neyin devam ettiğini anlatan …
D: Kavramlar bağlantılı zaten. Cinsellik, mülkiyet, şiddet kontrol etme arzusundan geliyor. Bazı kadınlar neden efendi erkek sevmiyor? Tarihin yükü bu, Vahşi doğanın içinde kötülük yapabilecek erkek onu koruyup hayatta …
M: Uyanın uykusuzlar, saat kaç oldu! D: Ne oluyor ya? Y: Ne olacak çadırı kurmuşsun yine, evlilik zamanı geldi. D: Bu eskimiş kuruma ihtiyacım olduğunu düşünerek beni aşağılıyorsun. Y: …
Anlam, dilsel bir sorundur ve her sembolün anlamlı olması gerektiği varsayımı kültürel bir hatadır, ancak arayışın arkasında bir gerekçe vardır. Önemli olan sözlük tanımı ya da anlamsal açıklama değil, …
İşte bolluk, bilgi, sosyal medya, mekan, küreselleşme ve daha nicelerinin çağındayız; bu mucizeler için yoksunluğun zirvesine, dolayısıyla aptallığın da altın çağına sahibiz. Fırsatların bir bedeli olması şaşırtıcı değil. Rahatlık …