Cehalet mutluluk mudur?

Halk içinde yayılan bu söz cahillerin kaygı ve emek yüklerini çekmemesi üzerine kendi durumuna hayıflanmak için söylenir. Genellikle başkalarının sorumsuz duruşu kıskanıldığı için tercih edilir. Halbuki sorumluluk aynı zamanda güç getirir. Cehaletin mutluluk olması bir yana mutsuzluktur denebilir.

  • Cehalet: Bilgi ve tecrübe eksikliği.
    • bilinçli cehalet, bilinçsiz cehalet, kültürel cehalet, bilimsel cehalet, dini cehalet, teknik cehalet, duygusal cehalet, toplumsal cehalet, bilişsel cehalet, işlevsel cehalet
  • Mutluluk: Tatmin olma hali. Potansiyelini gerçekleştirip hayatla bütün hissetmek.
    • Neşe, sevinç, memnuniyet, huzur, hoşnutluk, ferahlık, coşku

Cahil insan fark etmediği için halinden memnun olabilir, ancak her memnuniyet iyi değildir. Bir kişi hayatta kalabilmek için kötü koşullara razı olabilir, bundan memnun olabilir; ancak bunun genel bir mutluluk olduğunu söyleyemeyiz. Köleler ya da istismar edilen çocuklar daha farklı bir yaşamı içselleştiremediği için mutlu oldukları söylenemez. Eğer böyle olsaydı çoğu hayvana ve hastaya mutlu denirdi. Halbuki bunlara acıyarak bakar ve yerlerinde olmak istemeyiz. “Cehalet mutluluktur” sözünün bir “kelime dağarcığı” ve “basit etiketleme” problemi olduğunu söyleyebiliriz.

Her birinin kendi acısı vardır: herkes insandır,
Aynı şekilde inlemeye mahkûmdur,
Kimisi başkasının acısına karşı duyarlıdır;
Kimisi kendi acısına bile duyarsızdır.
Yine de ah! Neden bilsinler ki kaderlerini?
Zira keder hiçbir zaman geç gelmez,
Ve mutluluk da çok çabuk uçar gider.
Düşünmek, onların cennetini yok ederdi.
Yeter artık; cehaletin mutluluk olduğu yerde,
Bilge olmak deliliktir.

Bu sözün en eski örneği 18. yüzyıl şairi Thomas Grey’in “Eton Koleji’ne Uzaktan Bir Bakış Üzerine Od” isimli şiiridir. Şiir bir önermesel bilgi kaynağı değildir. Bazen sadece kafiye için sözler söylenir. Bazen söylenmek istenenin tam tersi iddialar savunularak duygu uyandırılır. Bu şiirde çocukları gözlemleyen şair yetişkinliğin sorumluluklarından habersiz oynayan çocuklara özenmiştir. Çocukluğa ve cehalete özenmek şairane bir söylem olabilir, ancak hiç kimsenin yapmak istemeyeceği bir iştir. Aynen “cehalet mutluluktur” diyen herkes gibi, boş konuşma ve aklına ilk geleni sarf etme tutumunun bir parçasıdır.

Cehalet mutluluk değildir.

Cahil farkında olamayacağı, mutlu olduğunu bilemeyeceği için yaşadıklarına mutluluk denemez. Suratındaki gülümsemeye mutluluk adını vermek dilin yanlış kullanımındandır. Surat şekline veya dış görünüşe bakılacaksa dünyadaki herkesi zorla mutlu yapabiliriz. Halbuki kişinin hayatla kendi bütünlüğü önemlidir, bu da kişiseldir.

Cahil, örneğin çocuk, cehaletinden mutlu olduğunu sanabilir. Halbuki dış koşullardan habersiz olmanın getirdiği bu durumda sadece sorumsuz ve ilgisiz oldukları söylenebilir. Bir konuyu bilmeyen insan surat şeklini gülümser hale getiriyorsa orada farklı bir mutluluk tanımı yapılıyor ve kelime başka bir amaçla kullanılıyordur.

Kimse çocuk olmak istemez, öyle olmak istediklerini söyleseler bile büyümek isterler. Çocuk olmak herkesin elindedir, yani sorumsuz davranabilirler. Ama özenenler yalnız kaldıklarında ateşe el uzatmaz, kitapları kemirmez, kendi kendilerine evcilik oynamazlar. Genç olmaya özenmek şeklindeki söylemler ise hayatı yanlış anlamış, hatalarını geri dönerek çözebileceğini sanan, ama daha çok hata yapmaya meyletmekten başka bir sermayesi olmayan cahillerdir.

İnsan olmak

İnsan zihinsel kapasitesi ile insandır. Ne çocukluğa ne de cehalete özenmeyiz. Retorikte araç olarak özendiğimizi söylesek de herkes büyümek ister. İnsan ne kadar büyürse o kadar insan olur. Ne kadar bilirse o kadar insan olur. İyi niyetli hiç kimse çocuğunu bir şey öğrenmesin diye yetiştirmez. Aklı başında hiç kimse cahil olarak adlandırılmak istemez. Bir şeyi bilmemek hiç övgü sebebi olmamıştır.

Şiiri şiirde bırakıp önermesel iddialarımızda kelime tercihlerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. Cehalet mutsuzluktur, çünkü bilmeden farkına varmak bile mümkün değildir.

Leave a Reply