Chomsky’nin Felsefesi

Noam Chomsky biyodilbilim ekolünün bir parçası olarak dil yetisinin insan zihninde biyolojik olarak mevcut ve genetikle aktarılan bir yapı olduğunu savunur. Sosyal ve kültürel farklar dilin üst yapı denilen küçük bir farklılığına etki eder ve aslında dil çoğunlukla apriori şekilde orada duran insani dil yetisinde, derin yapıda bulunur.

Anlamı ifade eden derin yapı, tüm diller için ortaktır, bu yüzden düşünce biçimlerinin basit bir yansımasıdır.

Cartesian Linguistics (3rd ed., 2009)

Evrensel dilbilgisi denilen bu anlayışa göre ana dili sadece uyaranlarla edinilemeyecek kadar karmaşıktır. Ayrıca çocuklar sadece edindinleri sözdizimini değil yeni dizilimler oluşturarak farklı yapıları da kullanabilmektedir. Doğuştan dilsel bir kapasiteyle doğmasalar konuşmaları ve böyle bir yaratıcılık sergilemeleri mümkün olmazdı. Herhangi bir hayvana dil öğretilememesi bunun kanıtıdır. Chomsky’ye göre dilbilimciler dil edinme aygıtımızın ne olduğunu anlamaya çalışmalı ve evrensel dilbilgisini tasvir etmelidirler.

Dil bir özgür yaratım sürecidir; yasaları ve ilkeleri sabittir, ancak üretim ilkelerinin kullanılma şekli özgür ve sınırsız çeşitlidir. Kelimelerin yorumu ve kullanımı bile bir özgür yaratım sürecini içerir.

https://chomsky.info/wp-content/uploads/state02.pdf

Öncelikli olarak dil felsefesi ve bilişsel bilim çalışmaları ile tanınan Chomsky’nin küçüklüğünden beri içinde olduğu politik tartışmalar onu günümüze kadar politik felsefe yapmaya itmiştir. Siyasetin diline ve rakipler arasında kullanılan farklı retorik unsurlara aldanmak yerine devletin ve politikanın nasıl işlediğine odaklanmak gerektiğini savunan Chomsky’ye göre birey siyasete kanmak istemedikçe gerçekler ortaya çıkarılabilir durumdadır.

Bugün beş yıl önce ne öğrettiğinizi öğretiyorsanız, ya branşınız ya da siz ölmüşsünüzdür.

https://slate.com/technology/2012/03/noam-chomsky-on-linguistics-and-climate-change.html

Chomsky herhangi bir devletin diğerlerinden daha adil olduğunun düşünülmesinin illüzyona kapılmaya gönüllü olmak anlamına geldiğini ve bu illüzyonun kendi devletin için istediğini diğerleri için de istemekle giderilebileceğini söyler.

Devletler değil, insanlar ahlaki öznedir.

Protest dili hep başkası için kullanırız, kendimize ise nadiren uygularız. Bu yüzden evrensellik prensibini uygulamalıyız, yani başkası için istediğimizi kendimiz için istemeliyiz. Buradan siyasetin argümanlarına değil eylemlerine odaklanmak gereğini çıkaran Chomsky dil felsefesini politikaya da uygulamış gibi görünüyor.

“Kahraman değil, iyi fikirler aramalıyız.”

Bazen ahlaki suçlamaların tümünü evrenselliğe aykırı olarak nitelendirmeye kadar götüren filozofun ahlaki söylemleri(genelde istismar edildiği için) genellikle reddettiği, eylemleri dikkate aldığı ifade edilebilir. Örneğin Uncle Sam gibi imajlar bizi gerçekten alıkoyar. Bunlar kalabalıkları ahlaki söylemle peşinden sürükler, ama eyleme baktığımızda Uncle Sam’in Amerikan müdahaleciliğine bir araç ve gerçeği çarpıtmanın bir aracı olduğunu görürüz.

Eğer hor gördüğümüz insanlar için ifade özgürlüğüne inanmazsak, buna hiç inanmıyoruzdur.

Genellikle vatandaşı olduğu ABD’ye karşı muhalefetiyle tanınan Chomsky’ye göre Amerikan toplumu açık toplum olduğu için başarılı olmuş ve tarihteki diğer toplumlar da böyle başarı sağlamıştır. Amerikan devletinin amacı dünyada açık toplumları yaymak ve kendi ekonomik çıkarlarına uygun olan iktidarları başa getirmektir. Bunun için kendi taraftarı olan iktidarların suçlarını örtbas etmeyi de İngiltere ile birlikte görev bilmişlerdir.

Eğitim bir cehaleti dayatma sistemidir.

Kaynakça

Leave a Reply