Dil Nedir?

Dil nedir Tanımı Anlamı Ne demektir Dilin Özellikleri Hakkında Yazı

Dil iletişim aracımızdır. Bundan fazlası da vardır. Bir şeyi iletmekle kalmaz, oluşturur da. Düşünce, dil ile şekillenir. Kendimize kendimizi anlatır. Doğayı da dille kavrarız. Algımız dildir. Kişiliğin dışa vurumu da dil sayesindedir. Aslında insan için her şeyin aracıdır. İnsanın dünyasını anlamlandırmaktadır. Tabi anlamsızlık da dil ile beraber gelir. Anlamı oluşturan dil, anlamsızlığı da getirir.

Dil Gelişimi

dil gelişimiDil nasıl gelişir? İnsan dili nasıl edinir? Dili incelemek için dilin köklerine inmek gerekir. İlk insan dilini, ilk dil benzeri yapıları bilmiyoruz. Eski tarihlerdeki bu gelişmeleri çözemesek de, bireyin gelişiminde bunu görebiliriz. İnsanlığın tarihini, insanın tarihinde inceleyebiliriz. İnsanın dili edinmesini gözlemleyerek insan dilinin nasıl oluştuğunu tahmin edebiliriz. Bu yolda bireyin dil gelişimini betimleyici teoriler bulunmaktadır. Bu yazıda dil gelişim teorilerini inceledik.

Dil Felsefesi Nedir?

dil felsefesi nedirHayatın anlamını arıyor, hayata ilişkin sorular soruyoruz. Cevaplar vermeye çalışıyoruz. Peki sorgulama ve cevaplama yeteneğimiz ne durumda? Doğru soruyu sorup, yeterli şekilde cevap verebiliyor muyuz? Dil felsefesi bu soruları sorarak, düşünceleri dışarıdan betimliyor. Düşünmeyi düşünmek felsefe ise, “düşünmeyi düşünme” yi betimlemek dil felsefesidir. Anlam arayışındaki ifadeleri yine anlam açısından irdeler. Hayatın anlamı nedir? sorusunu “hayatın anlamı nedir” nedir diye sorar. Soru veya cevap bulmak  yerine sorunun veya cevabın imkanını, sınırlarını merak eder.

Dil Felsefesinde Temel Kavramlar

Dil Felsefesinin Temel Kavramları

Dil felsefesi anlamın anlamına ilişkin sorular sormaktadır. Tüm terimleri sorgulamaktadır. Terimlerin, anlamların, sözdiziminin niteliklerini belirlemektedir. Bunu yaparken dilin dışına çıkmadan, dil içerisinde çalışır. Mevcut sözcükleri kendine ait terimlere dönüştürür. Aslında günlük dille ilgili şikayetçi olunan sınırlamaları burada yaşar. Terminolojiyi oluştururken dilin felsefedeki belirleyiciliğini görebiliriz. Bu yazıda dil felsefesinin bazı temel kavramlarını irdeleyeceğiz.

Dil Felsefesine Giriş

dil felsefesine giriş

Dil felsefesi neden var? Dil felsefesine nasıl ulaşılır? Bu yazıda  felsefi sorular sorarak dil felsefesine ulaşmaya çalıştık. Felsefe hayata ilişkin kök soruları sormak ise dil felsefesi de felsefeye ilişkin kökleri araştırmaktır. Dili fark etmek ve öncül sorularla başlangıç yapmak için özet bir yazı okuyabilirsiniz.

İletişim Nedir?

iletişim nedirİletişim ortak simgeler yoluyla anlam yayma etkinliğidir. Yani ortaklıklar aracılığıyla anlam verme çabasıdır. “Ortak anlamlandırma” olarak da kısaltılabilir. İnsanlar için doğadan farklı bir şekilde “dil” yoğun şekilde karşımıza çıkar. İnsan, lisanın yoğun olarak kullanıldığı bir iletişim düzenine sahiptir. İnsan olmayı da doğadan ayrı bir yere koyan bu özellik bizi “dilsel” varlıklar haline getirir. İnsanın bilimsel olarak diğer canlılardan farkı, gelişmiş bir iletişim sistemi olması ve dil adı verilen simgesel uzlaşı düzeneğini kullanmasıdır. Bakınız: dmy.info/dil-nedir

İletişimin Önemi

iletişimin önemiİletişim nedir? diye sormuş ve ortak anlamlandırma çabası olduğunu söylemiştik.Anlam vermek hayatın temel eylemlerinden olduğuna göre, iletişimin öneminden bahsetmek gerekir. Bir şeyler iletmek hayatın genel bir anlamıdır. Her şey bir şekilde iletişim halindedir. Anlamadığımız şeyler iletişim kuramadıklarımızdır. Bir insanı anlamak onunla iletişim kurabilmek, onun ifadelerini bilmek olduğuna göre iletişim hayata yönelik eylemlerimizde ön koşuldur. Yaşamak için iletmeli ve iletime de açık olmalıyız. Yaşıyorsak halihazırda iletişimin parçasıyızdır. Parçası olduğumuz bütünü anlamak ve kendimizi anlatmak için her an iletişim içerisindeyiz.

Tatlı Dil Yılanı Deliğinden Çıkarır mı?

tatlı dil yılanı deliğinden çıkarırİnsanlar “dil” dediğimiz semboller düzeneği ile iletişim kurar. Bu semboller ortak imgelere dayanır. Bir sözcüğün anlamı dili konuşanların yaşantıları ile şekillenir. Ortaklık ürünüdür. Kelimeler anlamlarını toplum hayatından alır. Toplumun düşüncesi, hayalleri, kuralları, öğütleri dilde gizlidir. Sözcüklerle beraber, tümceler de vardır. Toplum dil aracını kullanarak kendini ifade etmiştir. Atasözleri ve deyimler bunlara örnektir. Dili ile yaşayan toplumun, dilsel öğütleridir. Dilin ve toplumun köklerinden, bugüne, yani dallara bilgi aktarırlar.

Bilgi Nedir?

bilgi nedirEn genel tanımıyla: bir şeyin farkında olmak ya da onu anlamaktır. Bilginin, “kabullenme, onaylama” yeterliği olduğu da söylenmektedir.Bilgi edinme karmaşık bilişsel süreçler içerir. Algılama, iletişim, muhakeme(usavurma) gibi aşamaları vardır. Felsefede bilgi çalışmasına “epistemoloji”(bilgi çalışması) denir. Bilgi çalışmasının ünlü temsilcisi Platon’a göre bilgi, “meşrulaştırılmış doğru inançtır”.  (“Theaitetos” s. 201)  Ona göre, bir önermenin bilgi sayılabilmesi için doğru olması, öznenin bu önermenin doğruluğuna inanması ve önermeyi rasyonel olarak gerekçelendirmiş olması lazımdır.

Doğruluk Nedir?

doğruluk işaretiDoğruluk(en. truth): gerçeğe uygun olmaktır. Bununla birlikte: mantık, matematik, yasa gibi doğruluk biçimleri de vardır. Genellikle insan düşüncesinin gerçekle uyuşması, sözlerin olaylara uygun olması kast edilir. Güncel anlamda, kısaca: gerçeğe uygun anlamındadır. Mantık veya yasa gibi sistemsel doğruluklar da kendi içinde tutarlı bir gerçekliği ifade eder. Bir mantık doğrusu önermelerin kendi aralarında çelişki olmadığını belirtir. Yasal doğru da mantık gibi, yasal düzenin içinde, yasalarla çelişmeyen uygunluk durumudur. Genel bir doğruluktansa, öncüllerden hareketle, kendi kümesi içindeki gerçekliği belirtir.

Hayatın Anlamsızlığı

hayatın anlamsızlığıTüm yazılanlara rağmen herhangi bir gelişme yaşanmadı. Dışarıdan veya kendimden kesin bir çözüm bulamadım. Bekledim ki soruyu sorduğum hayat yanıt versin, en azından bir ipucu göstersin. Ancak böyle bir şey olmadı. Felsefe tarihinde yaklaşık iki bin yıldır herhangi bir gelişme olmamasına bakılırsa mağdur olduğum söylenemezdi. Ancak gittikçe daha da meraklanmamak elde değildi. Bir anlam bulamamak anlaşılır, insanın her isteği olmuyor, ancak gittikçe artan merak duygusu bir garipti. Bir anlama ulaşılamıyorsa, neden binlerce yıldır merak ediyorduk? Olmayan bir şeyi mi arıyorduk?