Bu yazıda epistemolojinin temel sorularına, yani felsefedeki bilgi tartışmaları içinde merkezde yer alan üç soruya verilen cevapları kategorik şekilde dile getireceğiz. Bu şekilde kesin ayrımlar olmadığını ve yalnızca bu soruların- bu şekilde bulunmadığını eklemeliyiz.
Bilgiye Ulaşmak Mümkün müdür?
Evet,(Dogmatizm, İnneizm, Rasyonalizm, Empirizm, Pozitivizm, Entüisyonizm, Fenomenoloji)
- Dogmatizm daha çok doğruluğun tartışmasız kabul edildiği inançlarda ortaya çıkar.
- Rasyonalizm, bilgiye akılla ulaşılacağı düşüncesidir. Herakleitos, Sokrates, Platon, Aristotales, Plotinus, Fârâbî, Descartes, Spinoza, Leibniz ve Hegel rasyonalist filozofların en meşhurlarıdır.
- Empirizmde ve pozitivizmde, duyum ve tecrübe kaynaktır. Demokritos, Epikuros, Occamlı William, Bacon, Hobbes, Locke, Hume. Pozitivizmin kurucusu Comte, mantıksal pozitivizmi geliştiren ‘Viyana Çevresi’bilim adamı ve mantıkçıları Schlick, Carnap, Neurath, Ayer ile onlara öncülük eden Wittgenstein, Russell, Reichenbach da de duyum ve tecrübenin bilgi verici olduğu görüşünde birleşirler.
- (Kritisizm, Kant): Yetilerimiz bilgilendirdiği kadar sınırlandırır da. Bilgimiz sınırlı kalır.
Hayır,(Nihilizm, septisizm, rölativizm) Sofist Protogoras her şeyin ölçüsü insandır der. Nihilistler değişmekte olan dünyada değişmekte olan dille gerçek sadece geçiciliktir, kalıcı bilgi yoktur. Septik Piron ve Timon her fikrin karşıtıyla çürütülebildiğini ve yargıda bulunmaktan kaçınmak dışında bir seçenek olmadığını söyler.
Bilginin kaynağı nedir?
- Akıl,(Rasyonalizm; Sokrates, Platon, Descartes, Spinoza, Leibniz): 1.Aklın Bilgi İmkânına Doğuştan Sahip Olması (Evrensel ve zorunlu bilgi doğuştan olabilir, sonradan edinilen duyumun değişken verileri zorunlu bir bilgi oluşturamaz.) 2. Tüm Evrenin Düşünce ve Bilinç Ürünü Olması (İnsan aklı da bu evrensel akıldan pay alarak var olmuştur. İnsanın düşünme eylemi, düşünülen nesnedeki düşünülebilir yapıya karşılık gelir.
- Duyum,(Empirisizm, Atomizm; Demokritos, Locke, Hume ) 1.Doğuştan bir bilgimiz olsaydı onun her zaman bilincinde olmamız gerekirdi. Bu türden bilgilere bir çocuk da bir yetişkin gibi sahip olmalıdır ki bunun olmadığını görüyoruz. O hâlde sonradan öğrendiğimiz şeylerin bir kısmını seçip bunlar doğuştandır diyemeyiz. 2.Genel kavramlar da (tümeller) deney ürünleridir. Tekrarlayan duyumlar, doğuştan boş bir levha gibi olan aklımızda iz bırakırlar. Bu izlerden, soyutlama yoluyla genel kavramlar elde edilir.
- Sezgi,(Entüisyonizm- Bergson, Fenomenoloji- Husserl): Bilginin sınırları bilginin işlevini belirler.
Bilginin değeri nedir?
- İlk filozoflarda bilginin gayesi bilgeliktir. Felsefe ismini onların bilgelik sevgilerinden (philo/sevgi-sophia/ bilgelik) almıştır. Platon Thaetetus diyaloğunda bilginin gerekçelendirilmiş doğru inanç olduğunu söyler.
- Aristoteles doğruluğun, sözlerin birbiri ardına gelişindeki uyum ve zorunlulukta bulunabileceğini keşfeder. Bu yolla adına’mantık’dediğimiz bir doğruluk aleti (organon) geliştirir.
- Sofistlere göre herkesin doğrusu farklıdır. Birisi için doğru olan yargı diğeri için doğru değildir.
- Mantıksal Pozitivizm: Carnap, Wittgenstein, Russell, Chomsky: Önermelerin doğruluğu yansıttıkları olguyla anlaşılır. Doğa bilimi dışındaki önermeler gerçek değildir. Felsefenin görevi de mantık ve dil çözümlemesidir.
- Faydacılık,William James değeri işe yararlığa bağlar.Amaca uygunluğuna göre geleceğin inşasında önemlidir.
- Kritisizm, Kant: bilginin kaynağı duyumdur ama akıl onu biçimlendirir. Akıldan ve duyudan bağımsız değildir.
- Fenomenoloji, Husserl bilgi yargıları paranteze alıp görünene bakmakla mümkündür. Nesnenin kendindeki anlamı değil de bizim zihindeki şeklini dikkate almalıyız.
Kaynakça
- Bedia Akarsu Felsefe Sözlüğü.
- Özet Yayınları- Felsefe
Bilgi felsefesi temel problemler, önemli terimler ve felsefenin temel tartışmaları hakkında posterimizi indirebilirsiniz.