FELSEFE OKUMAK VE FELSEFE EĞİTİMİ
Felsefe Okumak adlı yazıda felsefe tahsili almayı soruşturacağız. Çoğu insan üniversitede, ya da yaygın eğitimde felsefe okumayı düşünüyor. Bunun için sitemize yazan arkadaşlarımız mevcut. Hepsine söylediğim ortak cümle: Kimsenin felsefe yapmayı öğretemeyeceğidir. Kimse size felsefe öğretemez. Felsefe eğitimi almak felsefeden örnekler edinmektir. Bu örneklerden yola çıkarak kişi kendi felsefesini geliştirebilir. Ancak mevcut bir felsefenin sahibi olamaz. Bu niyet felsefenin sorgulayıcı niteliğine de aykırıdır. Felsefe her şeyi sorgular ve şüpheciliği esas kılar. Şüpheci bir insan sorgulamadan kabul edemez. Fikirleri ezberleyip doğru olduklarını varsaymak felsefe olamaz. Bakınız: dmy.info/felsefe-nedir/
Herhangi bir yerdeki felsefe eğitimi tarih eğitimidir. Tarihi bilgi, ancak bir felsefecinin elinde felsefi işlev kazanır. Felsefeden önce felsefeci olmak gerekir diyebiliriz. Bu bir sıfat değil, yatkınlıktır. Felsefenin anlamını bilmesek dahi, felsefeci olabiliriz. Merak, düşünce ve hayal gücü felsefenin temelleridir. Bir kişi kendisine verilenle yetinmiyor ve mevcut olanı sorguluyorsa felsefi bir etkinlik yürütüyor demektir. Merak etmeyen kişi felsefeci olamaz. Bakınız: dmy.info/felsefe-yapmak-nedir/
İkinci bir durum da felsefe okumanın maddi edimidir. Maddi beklentilerle felsefe okumamak gerekir. Yani felsefeden iş bulup kariyer yapmak sıkıntılı bir iştir. Bir “filozof aranıyor” tabelası göremezsiniz. Hayatını kazanma işi bireyin kendisine düşmektedir. Ancak söylemek gerekir ki: teknik bilgi içermese de, hayati bilgi vardır. Kişi, felsefe tarihinden örnekler alarak kendi felsefesini oluşturacak ve tek mesleki alanda değil, hayatın her alanında kullanabileceği bir yetenek edinecektir. Bakınız: dmy.info/felsefe-neye-yarar/
Felsefe eğitimi ile birey felsefe edinmez, belki felsefe bireyi edinir. Diploma, öğrenciye verilenleri aktarabildiğinin kaydıdır. İnsan felsefe okumak ile felsefeci olmaz. Felsefe okumak ile bir meslek de edinmez. Ancak yaşam tarzı olan felsefe etkinliğini daha derinden inceleme fırsatı oluşur. Böylelikle insan mesleki kariyere değil, hayat algısına yatırım yapmış olur. Mesleki bilgi insana emredilen işlerde yönlendirme sağlarken felsefe, hayatını yönlendirmesinde yardımcıdır. Bir meslek değil, yaşam biçimidir. Meraklı, öğrenmek isteyen, soruşturan bir yaşam için felsefe okunabilir. Bakınız: dmy.info/filozoflarin-meslekleri/
Felsefeyi meslek olarak düşünüp, felsefede kariyer yapmak isteyenler felsefe kursu ya da bölümü bitirmek zorunda değildir. Bunlar kişinin kendisinde var olan felsefeye örnekler sağlar. Ancak hayatını felsefeyle yönlendirmiş, merakta sınır tanımamış kişilerin alternatifi ne olabilir? Yani muhakkak bir bölüm seçeceğiz ve felsefeci kişinin tercihi ne olacak? Burada beklentiler önemlidir. Felsefe eğitimi alırken hiçbir beklentimizin olmaması gerekir. Ayrıca maddi heveslerden de sıyrılmalıdır. Beklentiler ve geçici zevkler gerçeği perdeler. Görünenin ardına bakmayı engeller. Tüm üstünlüki iyilik vs. sıfatları bırakıp, yalnızca biraz daha merak edebilmek için felsefe tahsili alınabilir. Bundan daha fazlası olmaz. İştahımızı kapının dışında bırakabiliyorsak, felsefe vaktimizi harcamak için iyi bir etkinliktir. Yani diğer tüm mesleklerden azade, uğraşları terk etmiş biriyseniz felsefenin her türlüsü size müstahaktır.
Selamlar Doğuhan Bey. Sayfanızı bir süredir takip ediyorum. Yazılarınız için teşekkürler.
Bu yazınıza büyük ölçüde katılıyorum ancak ”Ayrıca maddi heveslerden de sıyrılmalıdır. Beklentiler ve geçici zevkler gerçeği perdeler. Görünenin ardına bakmayı engeller.” sözünüzü yazınızın bütünlüğü içerisinde anlamsız gördüm. Eğer felsefe merak etmek ve hayatı okumak, anlamlandırmak ise maddi zevkleri merak etmek de bu faaliyetin içine girer. Ayrıca bu zevkleri sorgulamak, yönlendirmek de felsefi yaşam tarzının bir görevi olabilir. Hayatı öğrenirken hayattan kaçılır mı? Doğaya karşı çıkarak doğa öğrenilir mi? Geçici zevklerin geçici olduğunu tatmak ve geçici olandan haz almaktan bir süre sonra kendiliğinden kurtulmak da insana çok şey katabilir. Ayrıca birçok insan zevk almadığı şeyleri yapmaz. Mesela felsefe yapmaktan zevk almadığınızı söyleyebilir misiniz? Nitekim insan hayattan zevk almamaya başladığında intihar fikri baş gösterir. Zaten evrimsel açıdan baktığınızda zevk yaşama isteğinin evrimsel bir sonucu olarak günümüze taşınmış olabilir. Zevkler insanı motive ettiği için eğer zevklerimizi felsefeye, okumaya, bilmeye yönlendirirsek movitasyonumuzu artırıp zihinsel performansımızı artırabiliriz. Felsefe herşeyden ders çıkarmaktır. Geçici hevesler ve zevkler de insana büyük dersler verebilir. Bu topluma yıllarca din adamları kendilerinin zevklerden azade olduğunu, böyle olmayanların da düşünmesinin sakıncalı olduğunu söyleyerek insanları düşünceden korkuttu ve daha çok zevklerinin kölesi durumuna getirdi. Evet zevklerin kölesi olmamalı, zevkleri amaç edinmemeli fakat insanın içinde bulunduğu yaşama sanatına katkısı olacak herşey gibi zevkler de araç olarak kullanılabilmeli.
Yazılarınızın devamını diliyorum. Sevgiler.
Haklısınız, ancak zevkleri değil hevesleri kast ettiğimi söylemeliyim. İnsan doğada maddi değil, düşünsel edimleri ile farklılık yaratır. Söylemek istediğim, insanın kalıcı hedefleri doğrultusunda geçici isteklerin engellemesidir. Zevk almak tabi ki, her canlının istihkakıdır. Ancak zevki kalıcı kılmak için geçici olanların perdesini aşmak ve kalıcı, sorgulamacı, felsefeci zevklere ulaşmak gerekir. Böylelikle insan bazı anlarda tatmin olmayacak, hayatın her anını kabullenip, onun bilincinde yaşayacaktır.
Kalıcı hedefleri doğrultusunda geçici isteklerin engellemesidir. Sanırım anlamam gerekeni bu cümleniz anlattı. Teşekkürler.