Giriş
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? Levent Kazak ve Ezel Akay’ın yazdığı ve Ezel Akay’ın yönettiği 2006 yapımı komedi-tarih filmidir. 131 dk. süren filmin görüntü yönetmeni Hayk Kirakosyan, bestecisi Ender Akay, kurgucusu Mustafa Preşeva’dır. Başrollerde ise Haluk Bilginer ve Beyazıt Öztürk yer alıyor. (TSA, 2017)
Bir filmin Türk filmi olması için Türklerin çekmesi mi daha önemlidir yoksa Türkleri konu edinmesi mi? Karagöz ve Hacivat Neden Öldürüldü?(2006) filmi iki bakış açsını da tatmin edecek kadar kültürel bir film. Bu filmin dilinin Türkçe olmasının yanında yapımı, yapanı, yapılanı da Türkçedir. Biraz Türkiye gibidir film. Komiktir ama trajik şeyler anlatır, gerçekçidir ama göstere göstere gerçeğin dışına çıkar. Uçlarda gezen bu filmin analizinde filmin bağlamlarını, anlatı yapısını ve sembolizmini irdeleyeceğiz.
Özet
Film gölge oyunu veya karagöz oyunu olarak da bilinen sahne sanatının iki mitik figürü olan Hacivat(Hacı İvaz) ve Karagöz’ün başından geçenleri konu ediniyor. XIV. Yüzyıl erken Osmanlı başkenti Bursa’da zamanının ve mekanının özellikleri yansıtılmaya çalışılarak çekilmiş. Hacivat Anadolu’daki birçok beylikten biri olan Eşrefoğlu Beyliği’nde elçilik yapmaktadır. Hacivat Anadolu’daki beyliklerin hâkimi olan Tatar hükümdarı Demirtaş’a elçi olarak gönderilir. Yalnız Eşrefoğlu’nun kadısı Pervane Hacivat’a verilen mektubu küfürlü olanıyla, hediye olarak gönderilen elması da bir yılanla değiştirir. Hacivat mektubu ve yılanı Demirtaş’a götürünce Pervane’nin asıl amacı gerçekleşir. Demirtaş beyliğe saldırarak yıkar. Pervane ise elmas ve mahiyetindeki adamlarla Osmanlı başkenti Bursa’ya gelir. Osmanlı hizmetine girerek entrikalarını burada sürdüren Pervane’nin kandırarak ölüme gönderdiği Hacivat’ın canlı bedeniyle karşılaşınca şaşırır. Ne de olsa hilelerini Hacivat bilmektedir ve belgesi de mevcuttur. Hacivat Bursa’da Karagöz adlı bir göçer ile münakaşa ederek halkın teveccühünü kazanmıştır. Pervane bu ikiliyi ortaya kaldırmaya çalışsa da başarılı olamaz. Hacivat ve Karagöz ise kazara karşılaşıp gerçekleştirdikleri temaşayı halk sevince bunu sahne sanatı olarak seyircilerin önünde yapmaya ve bu gösteriler esnasında şehrin politik durumu başta olmak üzere bir sürü eleştiri dile getirmeye başlarlar. Bu durum Pervane ve tüccar loncası Ahiler tarafından hoş karşılanmaz ve ikili öldürülür.
Bağlamsal yapı
Karagöz ve Hacivat adlı karakterlerin tarihsel şahsiyetler olduğu iddiaları mevcutsa da kesin kanıt olmadığı için bunların anonim halk ürünleri olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Film tarihi koşulları gerçekçi yansıtmaya çalışmakla birlikte tarihsellik konusunda bir iddiası yoktur ve karakterlere kurgusal eklentiler yapmakta cesurdur. (Aça & Aça, 2009) makalelerinde bu filmin karakterlerinin tarihi- coğrafi bağlamlarına uygun olmakla birlikte efsanevi, tarihsel ve hayali şekilde yansıttığını söylüyor. Öte yandan (Görmez, 2010) eserin Stoppard’ın Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler (1966) adlı tiyatro oyunundan benzerlikler taşıdığını iddia ediyor. Tabi ki filmin özgür olduğu alanlar olacaktır ve tabi ki de başka kaynaklardan esinlenecektir. Bize düşen filmin gerçeklik veya kurgu gibi bir iddiasının olmadığını dile getirmektir. Nihayetinde bir komedi filmi ile karşı karşıyayız ve komedi filmleri bir şakada olduğu gibi gerçekliği çarpıtmakta özgür hissederler.
Filmin konu aldığı zaman Anadolu’nun XIV. yüzyılıdır. Filmin tarihsel doğruluğundan ziyade tarihin kitleye hitap eder şekilde yansıtılmasını hedeflediği söylenebilir. Filmin sahneleri akılda ilk önce hayranlık uyandırdığı için tarihsel doğruluk arka planda kalmaktadır. Hayranlık ise çekim ya da prodüksiyon değil, pek de işaret edilmemiş bir döneme işaret edilmesinden ve bunun ne kadar elzem olduğunun göze çalınmasından gelmektedir.
XIV. Yüzyıl, Anadolu’nun tarihinde ender gördüğü bir değişim yaşar. Türkler, Moğollar, Rumlar, Tatarlar, Latinler hep birlikte ilginç bir zamandan geçerler. Bu dönemin kayıtlarının, özellikle de halkın ve Türk kültür unsurlarının yaşantısına dair verilerin zayıf olması, buna karşın bu unsurların çok önemli olması filmin dönemini ilginç kılar. Sonuçta bu zaman tarihin en büyük devletlerinden birinin ve şu an içinde yaşadığımız devletin kuruluş dönemidir.
Filmin konu aldığı döneminin yanı sıra filmin çekildiği dönemin de kayda değer olduğunu söyleyelim. 2006 yılı Türkiye’de belli bazı sorunların aşılmaya başlandığı, ekonomik olarak rahatlamaya başlandığı bir döneme den gelir. Öte yandan Türkiye’nin modernleşme sürecindeki bazı travmalarının etkisiyle filmde bazı genellemelerin, abartmaların, etiketlemelerin yapıldığını söylemeliyiz.
Örneğin döneme ait kadın imgesinin tarihsel olmadığını Türk toplumunda yaşayan herkes kolaylıkla anlayabilir. Kadınlar açık giyimli, sosyal hayatta aktif rol alabilen; hatta savaşabilen aktörler olarak yansıtılmış. Bunun tarihsel bir olgu değil de çağdaş bir arzunun filme yansıtılması olduğunu söyleyebiliriz. Geç cumhuriyet laik kesiminin bir projeksiyonu olarak Türk tarih filmlerinde genelde kadının rolünün farklı yansıtıldığı da bilinen bir gerçektir. Filmin kurgusal zamanı olgusal olarak imkan vermese de en büyük İslam devleti olan Osmanlı’nın kuruluşu sembolik olarak cinsel normlarla ilgili modernleştirici çabaları mazur gösterecek fırsatlara sahiptir.
Olayların geçtiği mekanlar XIV. Yüzyılın Bursa’sı ve Anadolu’sudur. Mekanın önemi, tarihselliği, verilmek istenen mesajla uyumu yakalanmıştır. Mekan Türkiye’nin öncülü ve en büyük İslam devleti olan Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş yeridir. Mekan seçimlerinin önemi büyüktür. Türklerin göçerlikten yerleşik hayata geçmesi hem göçer obasının hem de şehirde yerleşmeye çalışırken cami inşaatının gösterilmesiyle canlandırılmıştır.
Anlatı yapısı
Tema “halk yaşantısı” iken konunun “Hacivat- Karagöz anlatısı” olduğu söylenebilir. Ana motifler eski Türkler, Rumlar, Osmanlı’nın kuruluşunda yer alan nesneler, yapılar ve söylemlerdir. Anlatının serim, yani mukaddime bölümü Anadolu’nun genel bir görünümünü verir. Sonra ana kahramanlarımız ana çatışmaya, kendi aralarındaki ve iktidarlarla aralarındaki mücadeleye girişirler. Ön planda iki kahramanın takışmasını izlerken arka planda iktidarla iki kahramanın takışması anlatılır. Esas soru, “iktidarlı insanlarla karşılaşan bu basit adamların kaderi ne olacak?” sorusudur. Arada muhteşem müzikler ile fasıl bölümleri temaşa edilir. Fasıl bu karagöz oyununun içinde karagöz oyunlarının örtük olarak oynanması ile ayrıca sağlanmıştır. Çözüm ise her ne kadar trajik görünse bile hem iyilerin hem kötülerin hanesine yazılması gereken bir dağılım gösterir. Karakterler ölür ama bir uğurda feda olmuşlardır ve bu ölüm sadece bir “sahneden çıkıştır”. Karakterler uzun ömürlü bir folklorik öge olmaya ölmüşlerdir. Üstelik ölürken adalete ironik ve kritik üsluplarıyla katkıda bulunmuşlardır. Ölürken halkı güldürmeleri ve aslında hiç olmadıklarının farkında olmaları da bu ölüme çok da üzülmemek gerektiğini bize çağrıştırır.
Semiyotik yapı
Hacivat gölge oyununda çelebi, aydın tipini temsil eder; Karagöz ise taşralı, okumamış kesimin tipidir. Her ne kadar oyunun tekniği doğudan gelse de tipler Türk kültüründen kaynaklanmıştır. (Çolakoğlu, 2006, s. 546) Filmin yazarları karagöz oyununun esaslarını bilmektedirler. Bu sayede filmi bir karagöz oyunu olarak tasarlanmışlardır. Karagöz oyunu edebiyat derslerinde kuralları olan bir katı form olarak anlatılsa da sözlü kültürün bir parçası olarak bu oyun değişime açık, sinema şekline bile dönüşecek kadar esnek bir yapıya sahiptir. Tarih boyunca bambaşka şekillerde, hedeflerde ve anlatılarda kullanılan bu form sözlü halk geleneğinden gelmiş olması nedeniyle dinamiktir. (Akdoğan, 2019, s. 3) Film bu açıdan bir karagöz oyunu olarak anılabilir. Nitekim Türk halkının halen bildiği, bilincinde olduğu meseleleri çağın koşullarına uygun şekilde ve otantikliği bozmadan dile getirmektedir. Karagöz oyunun amacı bu değildir de nedir?
Film komedi türünde olmasına rağmen derin bir trajedi içerir. Devlet adamları haksızlık yapmaktadır, halk mağduriyet içindedir. Hacivat ve Karagöz ise tüm iyi niyetlerine rağmen mağdur edilirler. Üstelik Karagöz’ün çok basit hayat istekleri bir türlü karşılanmaz ve aşkı da karşılık bulmaz. Tüm bunlar karagöz oyununun avam-havas ikiliğini ve bu halk tiyatrosundaki komedi unsurunun arkasındaki trajik unsuru çağrıştırır. Yani hem karagöz oyunu hem de halk anlatısı trajikomik bir doğaya sahiptir.
Filmde Bacıyan-ı Rum’un Amazon savaşçıları gibi canlandırılması gerçek dışıdır. (Harmancı, 2019, s. 25) Herhangi bir tarihsel dayanak olmadan böyle bir imajın yaratılması yazarların ve genel olarak da kültürün tarihe art zamanlı bir projeksiyonu yüzündendir. Büyük travmalar yaşamış ve kadının toplumdaki yeri konusunda halen bocalamalar yaşayan Türk toplumunda eskinin bu şekilde kurgulanması belki de farklı kesimlerdeki karşıt görüşlülere bir ibret, bir ders olması içindir.
Filmin sembolizm çabasında Cumhuriyet Türkiye’sinin çağdaşlaşma çabalarının ve genel olarak da Türk modernleşmesinin tarihi yapımlara projekte edilmesinin baskın olduğunu görürüz. Belki de yazarlar karagöz oyununun tarihsel işlevini eğitim olarak görmüş ve bir anlamda bu işlevin sürdürülmesine çabalamışlardır. Yoksa Bizans’ta bile çoktan soyu tükenmiş olan Yunan tiyatrosunun Osmanlı padişahının huzurunda “Hacı Sokrat Efendü’nün Sünnetü”nü oynanması başka neye işaret edebilir? Osmanlı’da sanatlara, dansa saygı ve hatta iltifat olduğunun kurgulanması Türk modernleşme çabasının kitleye yayılmasına hizmet eder.
Köse Mihal’in ve kızı Ayşe Hatun’un Hristiyanlığı muhafaza etmesi, Hristiyanlara açık bir tolerans olması ve İslam’ın sınırlayıcı unsurlarının pek de göz önünde olmaması bittabi yönetmen ve yazar grubunun bir tercihi, kattıkları bir çeşitleme olarak görülmelidir. Ahilerin başı konumundaki Küşteri karakterinin teknolojik işlerle ilgilenmesi, atsız arabayı icat etmesi ve film boyunca “taşın sırrı” diye anlatılagelen beton üretimiyle alakalı teknolojik kazanımın öne planda olması hep birlikte Türk modernleşmesinin muratlarını, meramlarını, tasarımlarını dile getirir. Bu film alttan alta Türk düşünce hayatının komplekslerini ve kuruntularını da içerir.
Akılda Kalanlar
Filmi izleyenler filmden en çok Türklerin tarihinin bambaşka bir anlatımının da mümkün olduğu izlenimini alacaklardır. Nitekim buna işaret edebilmek için film ekibi dillerini bile Eski Anadolu Türkçesinde yapmış, filmin en görünen şeyini “atalarımız” olarak mimlemişlerdir. İnsanlar “sahiden de atalarımızı neden merak etmemişiz”, “onların dilleri ne kadar da farklıymış” diye düşünmekten kendilerini alamayacaklardır.
Film Türk düşünce hayatının ihtiyaç duyduğu bağlamlara işaret etmekte ve bunu hem kitleye hem aydına hitap edecek şekilde vermektedir. Birçok şeyi birlikte yapmaya çalıştığından teknik kıstaslarda üst düzey olmadığı öne sürülebilir. Lakin Metin Erksan’ın “111 yıllık Türk sinemasının en istisnai filmi.” demesi (Şahin, 2006) gibi, biz de en bambaşka filmi demek mecburiyetindeyiz. Tarih filmi olsun diye yapılmamış, ancak içerdiği detaylar ile en iyi Türk tarih filmi olmuş bu film belki genel ölçekte bir başyapıt değil ama bir başka filmdir.
Sonuç
Filmin senaristlerinden Levent Kazak eserin üniversitelerin tarih bölümlerinde, seminerlerde, toplantılarda halen yoğun ilgi gören bir kült film olduğunu söylemiştir. (Kazak, 2021) Youtube’un en popüler tarih kanallarından biri de Türk sinemasının en iyi tarih filmi olduğunu söylemekle birlikte bu filmi izlemenin tarihçiler için bir alışkanlık haline geldiğini dile getirir. (Sungur, 2021)
Filmin kendisi bir karagöz oyunudur. Filmin baş kahramanları Hacivat ve Karagöz’ün birer tasvir oldukları için göbek delikleri yoktur ve ölürken de bunu ifade ederler. “Biz hiç olmadık ki!”
Filmin hayal perdesine gölge düşürülerek oynanan bir karagöz oyunu olduğunu tekrar dile getirelim. Trajik ve ihmal edilmiş konuları; Türk modernleşmesinin açmazlarını ve travmalarıyla birlikte yansıtan bu film yaşayabilmek için acılarını alıp oynamayı, acılarını alıp oynayarak dile getirmiştir.
Kaynakça
- Aça, M., & Aça, M. (2009). Hacivat Ile Karagöz’Ü Belli Bir Döneme Tarihsel Kişilikler Olarak Konumlandirma Çabalarina Sinemadan Bir Örnek: “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?” Filmi. TÜBAR-XXVI, 9-20.
- Akdoğan, A. (2019). Karagöz Metinlerinin Halk Bilimi Açisindan Incelenmesi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi.
- Çolakoğlu, G. (2006). Gelenekten Beslenen Karagöz. Folklor/Edebiyat-46.
- Görmez, A. (2010). Hacivat Ve Karagöz Neden Öldürüldü? Filmi Ile Rosencrantz Ve Guildenstern Öldüler Oyunu Arasinda Metinlerarasilik Izleri. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 47-63.
- Harmancı, M. (2019). Anatolian Practice with Islamic Political Theory -from Ilm Tadbir al-Manzil to Baciyan-i Rum-. Research On Education And Psychology, 21-29.
- Kazak, L. (2021, 05 03). Buyrun Benim 122 – Levent Kazak Ekşi Sözlük’te. Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=qZ8vH5K2m5c&t=69s&ab_channel=pena adresinden alındı
- Sungur, C. (2021, 01 09). Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? Film Yorumluyoruz! Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=Jv7uBzALVAg&ab_channel=TarihObas%C4%B1 adresinden alındı
- Şahin, H. (2006, 04 02). Metin Erksan, Ezel Akay’ı neden övdü? Radikal: http://www.radikal.com.tr/yazarlar/haluk-sahin/metin-erksan-ezel-akayi-neden-ovdu-776289/# adresinden alındı
- TSA. (2017, 12 12). Türk Sineması Araştırmaları. Levent Kazak, Ezel Akay adresinden alındı