Hindistan’da kalabalık nüfus ve zengin kültür felsefi, teolojik ve bilimsel tartışmaları gündeme getirmiş, “tartışmak” ve “düşünmek” formel bir disipline dönüşmeye başlamıştır. Milattan önce 7. yüzyıldaki Brhaddranyaka Upanişad’da:
Tarihin bize gösterdiği kadarıyla mantık ve dil bilgisi sadece iki millet tarafından icat edilmiş ya da kavranmıştır, Hintliler ve Yunanlılar.
Max Mueller, Düşünce Yasalarının Anahatları, 1853
Klasik Öncesi
Janaka ünlü bilge Yajnvalkya’ya sordu: neden geldin, İnekler için mi, yoksa saklı gerçek hakkında tartışmaya mı? ‘ Şöyle cevap verdi: ‘İkisi de, majesteleri.’
Daha sonra ikisi soru-cevap şeklinde bir diyaloğa girerler.
Janaka: İşte, size bin inek vereceğim! Ama serbest kalmak için bana bundan daha fazlasını söylemelisiniz! ‘ Bu noktada Yajnvalkya endişelenerek şöyle dedi: ‘Kral gerçekten kurnaz! Beni her köşede sıkıştırdı.
Metinlerde geçen doğruluk sınamaları, diyaloglar şeklinde soruşturmalar mantık arayışının, doğru çıkarsama çalışmasının formel olmasa da mevcut olduğunu göstermektedir.
İskender’in bakiyesi Yunanlı krallardan 1. Menander(M.Ö. 155) bilge kişilerle tartışmak istermiş. Bilge Nagasena bu talebi “kral olarak tartışacaksanız hayır, bilgin olarak tartışacaksanız evet” diye yanıtlamış. Kral “bilginler nasıl tartışırmış?” diye sorunca:
Bilginler bir konuyu birbiri ile konuştuğunda, bir ihmal, çıkmaz veya hata var ise bu belirtilir ve hatayı işleyen hatasını kabul eder; ayrımlar ve karşıt ayrımlar belirlenir ve yine de öfkelenmezler. Bir kral tartıştığında ise onun söylediğinden başkası cezalandırılır.
Tartışmanın ilkelerine yönelik çabalar MÖ. 5. yüzyılda Asaṅga ve Vasubandhu adlı keşişlerin çalışmalarına kadar gider. Vada, tartışmanın ne olduğunu açıklamak türündeki eserlerden elimize ulaşmayan örnekler Vāda-hṛdaya (Münanzaranın Kalbi), Vāda-vidhāna (Münanzara öğretisi) and Vāda-vidhi (Münanzara Kuralları)
3. yüzyılda ise Moggaliputta Tissa’nın Sthaviravādin namına rakip Budist ekollerin çürütmek için yazdığı yanlışlamalar ve çürütmelerle dolu Kathā-vatthu(Çelişki Noktaları) adlı eseri bir argümanın nasıl olması gerektiğine dair belli belirsiz tanımlamalara yer veriyor, ancak formel bir bilim öne sürmüyor. Dahası, informel mantığın ihmal edilmesi ve doğruluktan ziyade iyilik ve kötülüğün önemsenmesi de bir noksan olabilir.
M.Ö 3. yüzyıla kadar farkına varılan çıkarım türleri şu şekildedir: A B midir?A B değil midir?A B her yerde mi?A B her zaman mı?A B her şeyde mi?A her yerde B değil mi?A her zaman B değil midir?A her şeyde B değil mi?
Yunanlıların mantığı, onların fikre sahip olmalarını engeller ve hiçbir şeyin bir şey olamayacağı fikrine razı olan düşünürleri bulmak için Hint kültürlerine bakmamız gerekir.
John D. Barrow, The Book of Nothing (2009) chapter nought, “Nothingology—Flying to Nowhere”
Klasik Dönem
Daha sonra Vaisheshika MÖ. . yüzyılda Vaisheshika ve Catuskoti okulları ile devam eden mantık çalışmaları MS. 2. yüzyılda Nyaya(Çıkarsama) okulu ile klasik haline ulaşır. Gotama’nın yazdığı Nyaya Sutra Hint felsefesinde mantığı formel olarak tesis etmiştir.
Nyaya-Vaisheshika, dünyanın gördüğü kayda değer, gerçekçi bir ontolojinin inşası için en güçlü çabalardan birini sunmaktadır. Olay ontolojilerinin ve idealist metafiziğin detaylı bir eleştirisini sağlar. (…) Bu ontoloji Platonistik, gerçekçi, fakat ne sadece fizikçi ne de fenomenalisttir.
Karl Potter, The Encyclopedia of Indian Philosophies.
Klasik Dönemde Bilinen Argüman Türleri
- Doğrulama: modus ponens (a ve α → β’dan, çıkarılan β)
- Değilleme: modus tollens (yani, ¬β ve α → β, bir ¬α’dan çıkarılır)
- Ayırıcı Kıyas( ayrık silojizm) (yani ¬α ve α∨β, bir β çıkarır)
- Yapıcı ikilem (yani α∨β, α → γ ve β → γ ‘dan, biri çıkarır)
- Kategorik kıyas (yani α → β ve β → γ’ dan, α→γ çıkarılır)
- Saçmaya indirgeme
Nyaya Sutra’da doğru argümanın özellikleri
- pratijna – öneri veya hipotez (kanıtlanması veya karar verilmesi gereken)
- hetu – nedeni (olumlu veya olumsuz olabilir)
- udaharana – genel kural (bağımsız olarak doğrulanan veya doğrulanabilir olan)
- upanaya – kuralın uygulanması (geçerlilik testi veya mevzuya örnek)
- nigamana – sonuç (hipotez doğru, yanlış veya şüphelidir)
Nyaya mantık okulu altı adet kanıt türü sayarken bunlardan yalnızca kalın yazılı dördünü güvenilir bilgi kaynağı sayar. Pratyakṣa (algı), Anumāṇa (çıkarım), Upamāṇa (karşılaştırma ve benzetme), Śabda (kelime, geçmiş veya şimdiki güvenilir uzmanların ifadeleri) Arthāpatti (postülasyon, koşullardan türetme), Anupalabdhi (algılamama, olumsuz / bilişsel kanıt)
Orta Çağ ve Sonrası Hint Mantığı
Dignaga’nın Hetucakra’sı (Muhakeme Çarkı)
Budist mantıkçı Dignaga(480-540) ve hocası Vasubandhu mantıklı bir açıklamanın üç koşulunu dokuz parçalı bir çarka uygulamışlardır.
Trairūpya(Çıkarımsal işaretin üç karakteristiği)
- Pakṣa: Söz konusu vakada veya hedefte mevcut olmalıdır, ‘mevzubahis olma’
- Sapakṣa: ‘Benzer bir vakada’ veya bir homologta mevcut olmalıdır
- Vipakṣa: Herhangi bir ‘benzersiz vakada’ veya heterologda mevcut olmamalıdır
+(vp) | – | ± | |
+ (sp) | 1: + sapakṣa, + vipakṣa(Çarpıtır) | 2: + sapakṣa, – vipakṣa(İyi) | 3: + sapakṣa, ± vipakṣa (Çarpıtır) |
– | 4: – sapakṣa, + vipakṣa (Çelişir) | 5: – sapakṣa, – vipakṣa (İstisnai çarpıtır) | 6: – sapakṣa, ± vipakṣa (Çelişir) |
± | 7: ± sapakṣa, + vipakṣa (Çarpıtır) | 8: ± sapakṣa, – vipakṣa(İyi) | 9: ± sapakṣa, ± vipakṣa (Çarpıtır) |
Kısacası bu dokuz çıkarım türünden yalnızca 2 ve 8 geçerlidir. Diğer argümanlar çarpıttığı(gerçekle uyuşmadığı) veya çeliştiği(kendi söylediğine ters düştüğü) için geçerli değildir.
Jainist Mantık
6. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar eser veren bu okul bilginin ne olduğun, nasıl inşa edildiğine ve hangi bilgilerin güvenilir olduğuna odaklanmıştır. Vadideva Suri’nin Yedi Yüklem Kuramı yüklemlerin sınıflandırılmasında şöyle sınıflar önerir:
- Muhtemelen, (yani bazı nesneler) mevcuttur. İlk yüklem bir iddiayla ilgilidir.
- Muhtemelen, mevcut değildir. İkinci yüklem bir inkâr ile ilgilidir.
- Muhtemelen mevcuttur, muhtemelen mevcut değildir. Üçüncü yüklem, ardışık iddia ve inkar ile ilgilidir.
- Muhtemelen, ‘iddia edilemez’ . Dördüncü yüklem eşzamanlı bir iddia ve inkar ile ilgilidir.
- Muhtemelen mevcuttur; muhtemelen iddia edilemez. Beşinci yüklem bir iddia ve eşzamanlı iddia ve inkar ile ilgilidir.
- Muhtemelen mevcut değildir, ; muhtemelen iddia edilemez. Altıncı yüklem bir inkâr ve eşzamanlı bir iddia ve inkâr ile ilgilidir.
- Muhtemelen mevcuttur, muhtemelen mevcut değildir, muhtemelen iddia edilemez. Yedinci yüklem, ardışık bir iddia ve inkar ile eşzamanlı bir iddia ve inkar ile ilgilidir.
Navya-Nyaya(Yeni Nyaya, Yeni Mantık)
10 yüzyılda Bahasarvajna, Udayana ve 13. yüzyıl sonrasında Gangesha Upadhyaya klasik geleneğe katkılar yaparak Hint mantığını geliştirmişlerdir. Bu dönemde klasik öncesinden beri süregelen kategoriler de netleşmiştir. (Vaisheshika Padārtha)
- dravya, cevher(madde) substance
- guna, nitelik(araz) quality
- karma, hareket motion
- samanya, evrensellik universal
- Visesa bireysellik individuator
- Samavaya Tikellik inherence
- abhava yokluk absence
Navya-Nyāya, mantık ve epistemolojideki problemleri ortaya çıkarmayı ve analiz etmeyi sağlayan sofistike bir dil ve kavramsal şema geliştirdi. Tüm Nyāya kavramlarını (duyu) algı ( pratyakşa ), çıkarsama (anumāna), karşılaştırma veya benzerlik ( upamāna ) ve tanıklık (ses veya kelime; śabda ) olmak üzere dört ana kategoride sistemleştirdi .
Kaynakça
- Jonardon Ganeri, Indian Logic, Handbook of the History of Logic. Volume 1 Dov M. Gabbay and John Woods (Editors)
- https://plato.stanford.edu/entries/logic-india/
- https://en.wikipedia.org/wiki/Ny%C4%81ya_S%C5%ABtras