Hürriyet kavramı güncel şekilde özgürlük terimiyle karşılanmaktadır. Bununla birlikte tarihimizde “hürriyet” farklı bir çağrışıma sahiptir. Hürriyet kavramı Tanzimat sonrası Osmanlı düşüncesinde kilit önemdedir. Ortaya çıktığı dönemde büyük tartışmalara neden olması bir yana, sonraki siyasi ve felsefi hareketleri etkilemesi açısından da hususiyet arz eder. Osmanlı dönemindeki felsefeyi anlamak için art zamanlı çözümlemeler yapmak ve sözcüklerin arka planına bakmak gerekmektedir. Ele aldığımız hürriyet kavramının ayırt edici özelliği son dönem Osmanlı düşüncesinde Fransız Devrimi’nden gelen ve yükselen bir ses olmasıdır. Bu dönemde talepler önce hürriyet ister, ardından kişisel veya hususi bir mahiyete bürünür. Aynen “Liberté, égalité, fraternité(hürriyet, müsavat, uhuvvet)” talep eden Fransız Devrimi gibi.
Kökeni
Hürriyet Türk Dil Kurumu’nca “özgürlük” olarak tanımlanmıştır.[1] Ne var ki özgürlük sözcüğü hürriyet sözcüğüne nazaran yeni ve farklı bir anlama sahiptir. Özgürlük Türk Dil Kurumu tarafından 1935 yılında çıkarılan Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu’nda hürriyet sözcüğüne karşılık olarak türetilmiştir. Bizim başlıkta kullandığımız “hürriyet” daha önceye giden tarihi bir anlama sahiptir. Osmanlı’daki siyasi kavgaların ve o dönemdeki düşünce hayatının göndergesini taşımaktadır. Özgürlük sözcüğüne karşılık olarak kullanılmaktaysa da, hürriyet ile biz Osmanlı’daki bir talebi ve buna mukabil süregelen siyasi tartışmaları anımsatmaktayız. “Hürriyet” sözcüğü tarihi bağlama sahip özel bir isim olarak değerlendirilebilir.
Hürriyet sözcüğü Arapça “hurr” başıboş, köle olmayan, köle olarak doğmamış” sözcüğüne “+iyet” yapma mastar eki getirilerek türetilmiştir. “Hurr” olarak öteden beri kullanılıyorken, sözcük mastar haliyle hürriyet olarak 1830’larda gündeme gelmiştir.[2] Eski Arap metinlerinde hürriyet nadir biçimde görülmektedir. Farabi’nin eserlerinde fertlerin isteklerini gerçekleştirme özgürlüğü anlamında kullanılmıştır.[3] Hürriyet sözcüğü Tanzimat döneminde popülerleşmeden önce XVIII ve XIX. yüzyıllarda Farsça serbestî sözcüğüne benzer anlamda kullanılmıştır. Küçük Kaynarca Antlaşması’nda İtalyanca “liberi” sözcüğü Türkçe metinde “serbestî” ile karşılanmıştır. Bu karşılık Avrupalı düşünce metinlerinde görülerek Türkçeye “hürriyet” şeklinde çevrilen “liberte” sözcüğü ile yakın anlamda olması açısından önemlidir. Hürriyet sözcüğü söz dağarcığına sonradan dâhil edilmiştir.
Anlamı
Hürriyet terimi Güncel Türkçe Sözlük’te özgürlük sözcüğüne gönderme yapmaktadır. Özgürlük ise “Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî” olarak tanımlanmıştır. Hürriyet sözcüğü Türkçeden Türkçeye ilk sözlük olan Kamus-ı Türki’de Şemsettin Sami tarafından “Esir ve köle olmayıp kendine malik ve müstakil olma, azadlık.” Olarak tanımlanmıştır.[4]
Hürriyet terimi tamamlanarak yayımlanan ilk Türkçe felsefe terimleri sözlüğü olan Lûgatçe-i Felsefe’de İsmail Fenni Ertuğrul tarafından “İcrayı fiil etmek veya etmemek iktidarı” olarak tanımlanmıştır. Bu sözlükte Fransızca dizin mevcut olup “liberté” başlığında serbesti ve hürriyet karşılıkları verildikten sonra açıklamalar dahil edilmiştir. Ertuğrul ahlaki özgürlük anlamında hürriyet-i maneviyye, fiziksel özgürlük anlamında hürriyet-i cismaniyye, doğal özgürlük anlamında hürriyet-i tabiiyye, hukuki özgürlük anlamında hürriyet-i medeniyye, politik özgürlük anlamında hürriyet-i siyasiye, psikolojik hürriyet anlamında hürriyet-i ilmü’r ruhiyye, kategorik özgürlük anlamında hürriyet-i ma’kule şeklinde bir ayrıma tabi tutarak izah etmiştir.[5]
Bedia Akarsu özgürlük terimini “Bağlı olmama; dışarıdan etkilenmemiş olma; zorlanmamış olma” şeklinde tanımlar.[6] Ahmet Cevizci “İnsanın kendi kendisini yönetebilme gücüne sahip olması, kendi kendini belirleyebilme anlamında özerk olması durumu” şeklinde tanımlar.[7] Süleyman Hayri Bolay “Serbest olma, bir şeye bağlı olmama, etki almama, seçme gücü ve imkânı olması” şeklinde tanımlar.[8]
Mustafa Namık Çankı, Osmanlı özelliklerini koruyan bir cumhuriyet sözlükçüsü olarak kavramı işlemiştir. Fransızca dizinle hazırladığı sözlükte Liberté başlığı öncelikle yakın ve eş anlamları sayarak başlar. Hürriyet, müsaade, serbestlik, imtiyaz, muafiyet, başıboşluk, suhulet, cür’et, muafiyet, istisna, vatandaşlık hakkı, hukuk sözcüklerini Liberté mukabilleri olarak sıralar. Daha sonra “ihtiyar” sözcüğünü terime karşılık olarak verir. “İnsan ihtiyar ile kendisini ve kendi vasıtası ile eşyayı tadil etmek ve mükemmel yapmak iktidarına malik olur” der.[9]
Kaynak: Doğuhan Murat Yücel, Son Dönem Osmanlı Düşüncesinde Hürriyet Kavramının Çözümlemesi, Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Bahar 2017, Sayı 19, ss. 179-188
Kaynakça
[1] TDK. 1998: Türkçe Sözlük, 1014, Ankara.
[2] ZELYUT, S.2010: “Özgürlük Neyin Adıdır?”, 242, Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik- Birinci Uluslararası Felsefe Kongersi Bildirileri, Asa Kitabevi, Bursa.
[3] ÇAĞRICI, M. 1998: Hürriyet, İslam Ansiklopedisi, 502, C. 18, ss. 502-505.
[4] SAMİ, Ş. 1317(1900): Kamus-ı Türki, 546, İkdam Matbaası, Dersaadet(İstanbul).
[5] ERTUĞRUL, İ.F. 2015: Lugatçe-i Felsefe, 243, Çizgi Kitabevi, (Özgün metin İstanbul, 1925)
[6] AKARSU, B. 2015: Felsefe Terimleri Sözlüğü,146, İnkılap Yay., İstanbul.
[7] CEVİZCİ, A. 2014: Felsefe Sözlüğü, 343, Say Yay., İstanbul.
[8] BOLAY, S.H. 2013: Felsefe Doktrinleri ve Terimleri Sözlüğü, 296, Nobel Yay., Ankara.
[9] ÇANKI, M.N. 1954: Büyük Felsefe Lügatı, 335, Cumhuriyet Matbaası, C.2.