Mitoloji felsefe ilişkisi
İnsanlar tarih boyunca birçok ürün vermiştir. Birçok buluş ve anlatı üretmiştir. Yazılı kültür dönemi başlamadan önce ürünler sözlü kültür ile taşınmıştır. Sözlü kültürde her birey ürüne bir şeyler katar ve onun herkese uygun evrilmesini sağlar. Sözlü kültür, yazının kesin ve odaklayıcı veriminden farklı olarak halkın bilinçaltını, doğal düşüncelerini yansıtır. Halk inançları ve folklor örnekleriyle hala varlığını sürdüren halk kültürünün dikkate değer bir öğesi mitler/ söylencelerdir. Mitoloji halkın en temel dürtülerini, içgüdülerini, arzularını, acılarını, korkularını, her şeyini apaçık ortaya seren inanç sistemidir. Burada halkları bir arada tutan iktidarı ve insana tarihte yol aldıran felsefeyi tartışacağız. dmy.info/felsefe-nedir
Mitosların çoğunda güç mücadelesi vardır. Halk iktidarın değişimi ve özelliklerini mitoslarına yansıtmıştır. Felsefe mitoslara karşı bir duruş sergilese de ilk filozoflarda iç içe bir vaziyet görülmektedir. Thales’in her şeyin içinde durduğu alan dediği “Okeanos” mitolojide bir titandır. Thales’ten sonra giderek hızlanan mitostan kopuş evresi tam bir karşıtlığa döner. Burada mitolojinin halkın benliğindeki önemini unutmamak gerekir.
Filozof sorgular ve yeniden değer verir. Bunu yaparken iktidarın genelde istemediği sorgulamasını bazen gizli bazen apaçık bazen de iktidara yönelik yapar. Çoğu zaman felsefe ve iktidar ters düşmüştür. İktidar mitoslara benzer. Halkın inandığı ölçüde vardır. Felsefe ise mitoslara zıt duruş edinir. İktidara sahip olanlar mitosları yönlendirmişlerdir. Çoğu Yunan şehir devletinin kendince mitoslara eklemeleri vardır. Her şehrin kendini adadığı tanrılar vardır. Mitoslar kullanılmıştır. Felsefenin iktidarla olan ilişkisini mitoslara bakarak betimleyebiliriz. Mitoslar iktidarlar gibi inanıldıkları ölçüde vardır. Felsefe iktidarın bir kandırma mekanizması olduğunu bilir. Çoğu zaman sorgulamaya kapalı bu iktidarların karşısında olmak zorundadır. Ama her zaman karşısında olmaz. Hatta filozoflar iktidar arzusu ile yaşarlar. Filozofun iktidar arzusunu mitoslardaki iktidar kavgalarında görürüz. Kronos oğlu Zeus, babasından iktidarı zorla almıştır. Kronos çocuklarını yiyerek iktidarını kaptırmak istemese de Rheia’nın yardımıyla Zeus, atasını bertaraf etmiş ve iktidar sahibi olmuştur. Filozoflar da iktidarın filozoflarda olmasını istemişlerdir. Rheia filozof için halktır. Ne yazık ki halk filozoflara tarih boyunca hiç yardım etmemiştir. Kronos vari iktidarlar her zaman filozofları yutmuştur. İktidarların bu başarısı bazen kısmen yenilmiştir.
İktidar ve Felsefe
Bazen de iktidar ve filozof yan yana görülmüştür. Sokrates iktidara ne kadar karşı çıkmışsa Hegel o kadar yanında yer almıştır. Descartes iktidara ne kadar sığınmışsa Diyojen o kadar dışında durmuştur. Mitoslarda da iktidar ilişkisi böyledir. Tanrılar kimi zaman hami, kimi zaman kardeş, kimi zaman uzak durulması gereken kalleş olmuşlardır. Mitolojideki iktidar mücadelesi olması gereken düzeni düşünen filozoflarla mevcut düzenin iktidarı arasındaki fikir mücadelesine benzer.
Halkın benliğini anlattığını söylediğimiz mitoslar iktidar felsefe ilişkisini önceden betimlemiştir. Tüm iktidarlar bir zamanlar felsefe olan fikirler üzerine kurulur. Ancak güç yozlaştırır. Roma Devleti’nin bütünleştiği Yunan felsefesini nasıl tercüme ettiklerini ve okuduklarını tarihi vesikalardan görüyoruz. Onlar geniş varlık alanlarına rağmen hiç düşünmemiş ve Yunan felsefesini kullanmışlardır. Sadece savaşan ve uygulayan bu makine bir süre sonra kuruluş felsefesini yitirmiş ve bir tiranlığa dönüşmüştür. Son kalan felsefe okullarını da imparatorlar yıkmış ve yasaklamıştır.
Mitoslarda iktidarlar belli bir süre hüküm sürer. Felsefenin iktidarı filozofların iktidar arzusuna ters orantılıdır. Onların iktidar tahayyüllerini insan için olması gerekeni arayan fikirlerinde görebiliriz. İnsanın hayattaki yerini ararken daha büyük bir insan olan devleti yönlendirmek ve ona şekil vermek filozofların talebidir. İktidar felsefe ilişkisi mitlerden de görüldüğü gibi bir güç talebi ve güç arzının aynı kovadaki iki balık gibi mücadele etmesini betimler. Nihayetinde, güç istenci iki tarafı da nemrutlaştırır. Gücün ne olduğu ayrı bir yazının konusudur. Şimdilik sonuç bölümünde gücün zayıflığı da gerektirdiğini söylemekle yetinmeliyiz. Diğer olgulardansa en çok zıttıyla ilişkilidir. Güce yönelecek olan zayıflığı göze almalıdır. Mitoslar dünün gerçeğiydi. Gerçek oldukları kadar bugün yalanlar. Filozoflar tarih boyunca kalabalıklarca garipsenmiştir. Filozof bilgelik uğruna onların gözünde aptal olmaktadır. Bilgelik isteği her an toplumca ayıplanabilir ve bir aptallık olarak tarihe yazılabilir. Bu riski alarak filozofun yolundan yürünebilir.bak.dmy.info/Sokrates’in Öldürülmesi bak.dmy.info/Filozof nedir?
Ayrıntılı bilgi için AÖF İlkçağ Felsefesi kitabının giriş bölümünü okuyabilirsiniz. Ayrıca, Açık Ders Gereçleri’nde, mitoloji hakkında bilgi edeinebilirsiniz.
Bakınız: https://www.dmy.info/mitoloji-ve-felsefe-iliskisi/
BÖYLE BİR SİTE HAZIRLADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ. YURDAER KILIÇ
Bu ne böyle aradığım şeyler yok? Her sacmalik var ama degil mi?