öğretmenler günü

Öğretmenler Günü

Öğretmenler Günü

öğretmenler günüÖğretmenler Günü, Atatürk‘ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul ettiği 24 Kasım 1928 tarihine atıfla 24 Kasım’da kutlanan özel gündür. Türkiye’de 24 Kasım 1981’den itibaren kutlanmaktadır. Dünyada ise 5 Ekim tarihi,  UNESCO tarafından  5 Ekim 1994’ten itibaren Dünya Öğretmenler Günü  olarak kutlanır. Çeşitli ülkelerde farklı tarihler mevcuttur. Türkiye’de geleneğin daha eski olduğu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi, diğer ülkelere nazaran daha önem verildiği söylenebilir. Dünyada bu günlerle ilgili gündem oluşmazken, ülkemizde büyük bir coşku ile kutlanır. Ancak kutlama ve bayramlara değil, çocuklara ve öğretmenlere ne kadar değer verdiğimize bakmalıyız.

Eğitim

Öğretmenlik nedir? Öğretmenlik insanın temellerinden biridir. İnsan olmak öğrenmeyi gerektirir. İnsan olmak on binlerce yıldır öğrenmek ve öğretmektir. İnsanlık çocuklarını eğittiği, bilgisini sonraki kuşağa aktardığı için büyük bir kültür oluşturmuştur. Çocuklarımız eğitim için evrilmiş, doğadaki diğer canlılar en fazla bir yıl içerisinde yetişkin olurken, insanlar yaklaşık 15 yıl boyunca eğitim almak durumunda kalmıştır. İnsanların geç olgunlaşması eğitim ihtiyacına bağlıdır. Çocuklar yaş ve talepkar olmalı ki öğretmenler onlara bilgiyi, kültürü aşılayabilsin. Ağaç yaş iken eğilir sözünü unutmayalım. Çocuk olmak öğrenmek içindir. Öğretmek ise, kısacık hayatlarımızda geride bıraktığımız tek şeydir. Bakınız: dmy.info/egitim-nedir

Öğretmenlik

öğretmenler günüAslında hepimiz öğretmeniz. Herkes diğerlerine bir şeyler öğretir. İletişim ve paylaşım toplum olmanın temel gereğidir. Gerek çevremize, gerekse sonraki kuşağa bilgimizi aktarmak genel görevimizdir. Hepimiz kısa bir süre içerisinde ölürüz ancak öğrettiklerimiz, yaşattıklarımız, bıraktığımız eserler ile yaşarız. Kendimizi yaşama aktarmışızdır. Öğretmenler insanın bu aktarma işlevini yerine getiren en insani varlıklardır. Hayatımız boyunca mesleğimizin yanında yaptığımız en büyük işimizi okullarda yerine getirirler. On yıllar boyunca çocuklarımıza ne veriyorlarsa, soyumuz da öyle devam eder. Bakınız: dmy.info/ ogrenme-nedir 

Öğretmen insanlığı yetiştiren unsurdur. Bu yüzden gıda, güvenlik, sağlık gibi yaşamsal ihtiyaçlardan birini yerine getirir. İnsanın topluma katılması, kültürü edinmesi ve  insan bilgisini transfer etmesinde en büyük kaynaktır. Öğretmene verilen önem gelecek kuşaklara verilen önemdir. Toplumun kalkınması da eğitimden başlar. Eğitimsiz bireyler fırsatları değerlendiremez. Merak edip sorgulamayan bireyler  doğa karşısında yenik düşer. Ancak yanlış eğitilen bireyler de doğayı mahveder. Çağımızda gelişmişlikle övünen birçok ulus çocuklarını bencil kültüre yöneltmektedir. Sorgulama ve merak olmadan, yaşadığı toplumun eleştirisini yapamayan bireyler bugünkü doğa katliamının sorumlusudur. dmy.info/insanligin-sorunlari

Öğrenciler bilgi almaya açıktır. Kendilerine ne gösterilirse, hayatı öyle tanırlar. Bu nedenle eğitim dürüst olmalıdır. Çocuklara, iktidarın amacını yansıtmamalıdır. İnsanlığın genel bilgisini ve merak etmeyi öğretmelidir. Günümüzde insanlığın karşılaştığı sorunlar, eğitimdeki yanlılıktan kaynaklanır. Bugünün yöneticileri, eskinin öğrencileridir. Öğrencilere düşmanlık ve bencillik aşılanmışsa, gelecek karanlık olacaktır. Eğitim bu yüzden istismara açık bir olanaktır. Bundan mucize de yaratılabilir, felaket de. Çocuklara ezber ve düşmanlık değil; merak ve sorgulama aşılarsak, kendileri doğruyu bulabilir. Doğruları değil, doğruyu bulmayı öğretirsek gelecek aydınlık olabilir.

Felsefe

öğretmenler günüÖğretmenler felsefe öğretebilir. Her şeyi unuturuz ancak felsefeyi yaşarız. Felsefe bir tutumdur. Ezber bilgi içermez. İnsanın aklında tutacağı bilgiler sınırlıdır. Ancak bir yöntem olarak çocuklara vereceğimiz felsefe ile öğrenme ve merak etme alışkanlığı kazandırabiliriz. Sözler, bilgiler kaynaklardan edinilebilir, önemli olan bunları araştırıp merak edecek felsefi tutuma sahip olmaktır. Bilgiler yanlış da olabilir, mağdur olmamak için felsefenin sorgulayıcı tutumu gereklidir. Çocuklarımıza merak etmeyi, eleştirmeyi, yani felsefeyi öğretirsek onlara hayat bilgisi vermiş oluruz. Birkaç günlüğüne değil, ömür boyu eğitmiş oluruz.

Öğretmenlere felsefe önerirken, filozofların da öğretmen olduğunu hatırlayalım. Anımsayacağınız filozofların çoğu öğretmendir. Sokrates, Platon, Aristoteles, Sartre, Derrida, Wittgenstein vs. birçok filozof sayılabilir. Temel görevimizin farkına vararak diğer işlerden el çekmiş ve aktarmaya gitmişlerdir. Wittgenstein, Avrupa’nın en zengin mirasına sahipken bunu reddetmiş ve bir okulda öğretmenlik yapmaya gitmiştir. Sokrates çocuklara eleştirmeyi ve sorgulamayı öğrettiği için özür dilememiş ve idam edilmiştir. Tarihte birçok felsefe okulu(Atina, İskenderiye vb.) insanlara öğretmek uğruna iktidarı karşısına almıştır. Camus, Sartre, Russel gibi filozoflarca çağdaş zamanlarda da, eğitim sisteminin eleştirisi yapılmış, insanları eleştiriye ve merak etmeye yöneltmiştir. Bakınız: dmy.info/egitim-felsefesi

İleri Okuma

Leave a Reply