Önyargı ve Safsata Farkı

Düşünmedeki problemlerden önyargı ve safsata sıkça birbiriyle karıştırılır. Bu yazıda ikisinin farkını örneklerle açıklayacağız. Önyargı düşünme öncesinden gelen bir yatkınlık, eğilim iken safsata bir kıyas içindeki yanlış bir adımdır. Önyargı önceden gelir, safsata ise bir hatadır, gediktir..

Önyargı (En. Bias)

Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir. Akıl yürütme öncesindeki peşin yargılama eğilimidir. Bilişseldir.

  • Teyitleme önyargısı: İnsanın yalnızca kendini destekleyen kanıtları seçmesi
  • Tanışıklık önyargısı: Sevdiğin insanları haksız olsalar da haklı bulma eğilimi
  • İnanç önyargısı: Sadece kendi inancından, görüşünden olanı incelemeye değer bulmak
  • Kendine hizmet etme önyargısı: Öğretmen beni bırakmış(Kendin kaldın) 

Safsata (En. Fallacy)

Akıl yürütme esnasında geçersiz bir çıkarımdır. Geçerli gibi görünüp aslında geçersiz olabilmektedir. İnsanlar bilmeyerek de safsataya düşerler. Hata, gedik, düşünmede bir açık denebilir. Türkçede yanıltı, kıyas-ı batıl olarak da bilinir. Mantıksaldır.

  • Aceleci genellemeler: İki kez soyuldum. İkisinde de beni soyan zenciydi. Artık zencilerden uzak duracağım, genellikle beni soyuyorlar.
  • Siyah- beyaz safsatası: Beni sevmiyorsan, benden nefret ediyorsun demektir.
  • Kişiye sataşma safsatası: Einstein zencilerin daha aşağı insan olduklarını düşünürdü, fizikteki kuramları da yanlıştır ve dikkate almaya değer değildir.
  • Saman adam safsatası: Bazıları, nükleer santralin gereksiz olduğunu savunuyor. Bizleri enerjisiz bırakmaya kimsenin hakkı yok.

Temel fark

Safsatalar, akıl yürütme hatalarıdır. Önyargılar, nesnellik ve akılcılığa zarar verebilecek kalıcı ve yaygın psikolojik eğilimlerdir. Bunların farkında olmak, onların etkilerinden kaçınmamıza yardımcı olabilir. Başkalarının hatalarını tespit etmek ve açıklamak için daha iyi bir konumda olabiliriz.

Sofistlerin Çürütmeleri

Düşünmedeki hatalar ilk olarak Platon’ca dile getirilmişse de bunu ayrı bir çalışmada ele alan ve kategorize eden Aristoteles’tir. Sofistlerin Çürütmeleri Üzerine adlı eseri Sofistlerin( para karşılığında felsefe, retorik, bilim öğreten hocaların) argümanlarına nasıl karşı çıkılacağı, onların geçersiz argümanlarının nasıl çürütüleceği hakkındadır. Safsata terimi de sofist kelimesinden gelir.

«Sofist iki şekilde çürütülebilir. Biri ifade tarzına dayanır, öteki bu araca başvurmaz. İfade tarzı vasıtasıyla bir çürütme görünüşü kazanan araçlar altı adettir. Aynı adlılık, iki anlamlılık, bağlantı, ayırma, vurgu, konuşma biçimi…»

Aristoteles, Sofistlerin Çürütmeleri Üzerine, Say Yay, 2007, s.10.

Leave a Reply