“Sanal” ve “gerçek” birleştiğinde başka bir gerçeği ortaya çıkarmıştır. İçinde sanallık ve gerçeklik barındıran yeni bir çalışma, “sanal gerçek” anlam dünyamızdaki yerini almıştır. Terimde bir zıtlık olduğu söylenebilir. Anlamda, ifadede, kullanımda farklılık; kendimize göre büktüğümüz dilin niteliklerindendir. Dil herkes tarafından değiştirilebilir, her konuşanın isteğini yansıtma görevi vardır. Bu yüzden kesin bir anlamdan ziyade, üzerinde uzlaşılanları görmekteyiz.
Wittgenstein, anlamın sözcükte değil, sözcüğün kullanımında olduğunu söylemişti.[1] Anlamın göreliliğini ve anlam arayışı içindeki insanın dil oyunlarını yorumlamıştı.[2] Bu nedenle günlük kullanımlarının aksine görünen bu sözcüklerin, şimdilik, kullanıma yerleşmeye çalıştığını söyleyebiliriz. Buna örnek olarak “şiddet” sözcüğü de verilebilir. Onaylamadığımız kaba güce şiddet adını veriyorken, aynı eylemi destekliyorsak “ceza, hak, yaptırım, terbiye” adlarını verebiliyoruz. Bireysel şiddetten kaçınırken, din ya da devlet adına olan şiddeti mazur görebiliyoruz.[3] Voltaire’in dediği gibi: “öldürmek yasaktır, dolayısıyla tüm katiller cezalandırılır; tabi çok sayıda ve trampet sesleri eşliğinde öldürmedikleri sürece.[4]” Sözün sanal gerçeğe uygun şeklinin, “ sanal gerçekte öldürülmediği sürece” olacağını söyleyebiliriz.
Şiddetin bazı türlerini meşru kılıyoruz. Mesela sanal gerçek adı altında birbirimize şiddet uygulamakta sakınca görmüyoruz. Video oyunlarda şiddet uygulamayı tasvip ve teşvik edebiliyoruz.[5] Kendi bedenimizde hissetmedikçe vahşete taraf olabiliyoruz. Sanal da olsa gerçeğin bir tarafında sınırsız şiddete imkân veriyoruz. Bu nasıl bir gerçektir ki fiziksel olarak kaçınıyor, ancak sanal olarak talep ediyoruz. Sorunun yanıtı için öncelikle sanal gerçekliğin kullanımdaki anlamını vermeli, dilsel oyunumuzu anlamlı kılmalıyız. Daha sonra sanallığın arkasına gizlediğimiz gerçekleri soruşturabiliriz. Bakınız: dmy.info/gercek-nedir
İnsan neden bir sanal gerçek üretmiş ve burada da birbirini öldürmek istemiştir? Oyunlarda şiddet uygulamak ve sanal gerçeklik aletlerini şiddet içeren eğlencede kullanmak neden olabilir? Sanal gerçekteki şiddet bazılarının iddia ettiği gibi, şiddet arzumuzu törpülüyor mu, yoksa azdırıyor mu? “Sanal” gerçek şddeti neden maruz gösteriyor?
Şu makalemden alıntıdır: Doğuhan Murat YÜCEL, Farklı Bir Olay Yeri Olarak Sanal Gerçek, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6 (2), Temmuz 2016, ss. 407-421.
Kaynakça
[1] Ludwig Wittgenstein, Mavi Kitap-Kahverengi Kitap, İş Bankası Kültür Yayınları, s. 79
[2] Wittgenstein ve Dilin Sınırları, Pierre Hadot, Doğu-Batı Yayınları, s.91
[3] Çiğdem Akgül, Zehra Yılmaz, Virtu’dan Demokrasiye ‘Meşru’ Şiddetin Evrimi: http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/42/1740/18457.pdf Erişim tarihi:25.11.2014
[4] Voltaire, Questions sur l’Encyclopédie, C.4, Droit m, 1770, Cenova, s.365
[5] Şiddet içerikli oyunların Zekayı Artırıyor, Register Gazetesi- Birleşik Krallık http://www.theregister.co.uk/2013/11/27/psychologists_study_shows_violent_video_games_can_make_kids_smarter/ Erişim tarihi: 27.11.2014