Savaş Nedir
Savaş sözcüğü çok çeşitli çatışma ve mücadele anlamlarına işaret eder. Askeri tarih terimi olarak savaş: kurumsal güçler arasındaki çatışmadır. Kurumsal güçten kasıt bir devlet; veyahut insanlar üzerinde yer alan kurumsal yapılanma olabilir. Önemli olan bireyler üstü bir yapı tarafından kontrol edilmesi ve organize şekilde ilerlemesidir. Kitleleri sevk eden bir etkinlik olduğu için “politik şiddet” olarak da tanımlanmıştır. Çağdaş zamanlarda politik toplulukların silahlı çarpışması anlamına gelir.
Anlamı çoktur ve çeşitlidir. Kurumsal güçlerin çatışması anlamındaki, askeri tarih terimi olan savaş da kendi içinde birçok anlama sahiptir. Örnek olması açısından birkaçını açıklayalım:
- Geleneksel savaş: Açık savaş yoluyla düşmanın kapasitesini azaltma girişimidir. Devletler arasında ilan edilir. Nükleer, kimyasal, biyolojik silahlar kullanılmaz. Cephe savaşı olarak da bilinir. Cephelerde, ateşli silahların kullanımı ile şekillenen savaş türüdür. Türk Bağımsızlık Savaşı buna örnektir.
- Gelenek dışı savaş: Zaferin silah dışındaki eylemlerle sağlanmasını amaçlar. Biat, teslimiyet, gizli destek ve kapitülasyonlar yoluyla çatışmaktır. Soğuk Savaş ve Amerikan- Sovyet çekişmesi buna örnektir.
- Nükleer savaş: Nükleer silahlar ile yapılan savaştır. Geleneksel savaş sadece destekleyici niteliktedir. Savaşın kaderini nükleer güç belirler. Tarihte nükleer savaş yaşanmamıştır, ancak Pasifik Savaşı’nda Hiroşime ve Nagazaki’nin bombalanması nükleer savaşın etkilerine örnek olabilir.
- İç savaş- Sivil savaş: Çatışan güçlerin aynı ulus ya da politik çevreye mensup olduğu savaş türüdür. Genellikle devrim denilebilecek yenilenme hareketlerinde ya da emperyalist güçlerin ülke politikasına etkileriyle ortaya çıkar. İspanyol İç Savaşı, Amerikan İç Savaşı buna örnektir. Bak: dmy.info/diktator-nedir-diktatorlerin-sozleri/
- Asimetrik savaş:Askeri kapasitesi birbirinden farklı gruplarca yapılan savaştır. Asimetrik savaşlar genellikle gerilla savaşı ile sonuçlanır. Bu da, kapasitesi yetersiz grubun direkt çarpışmadan kaçarak büyük grubun boşluklarını aramasıdır. Böylelikle küçük ama etkili vuruşlarla, yakalanmadan, savaş sürecektir. 2003 ABD- Irak Savaşı, İsrail- Filistin Savaşı buna örnek verilebilir.
Sözlükte Savaş Nedir
TDK. sözlükte: 1. Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele 2. Uğraşma, kavga, mücadele. 3. Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele 4. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele Tarih terimi olarak: Bir toplumun başka bir topluma, isteğini benimsetme amacıyla tüm olanakları ve güçleriyle yaptıkları düzenli saldırı. Toplumbilim terimi olarak: Başka toplumları, kümeleri sömürmek için ya da onların sömürüsünden kurtulmak için insan toplumlarının, kümelerinin giriştikleri silâhlı kavga. İngilizce War, warfare ve battle sözcükleri Türkçede savaş sözcüğü ile karşılanır. Karışıklık olmaması için: War(harp) anlamı savaş,harp; warfare(savaş çalışmaları) anlamı savaşım, Battle(çarpışma) anlamı muharebe olarak karşılanabilir.
Kökenbilimsel sözlükte
Sav(söz) sözcüğüne getirilen +Aş ekiyle türetilmiş olduğu muhtemeldir. Bu minvalde savaş sözcüğü tartışma, münakaşa, söyleşme anlamından evrilir. Eski dildeki karşılıkları: Harp: Arapça < Aramice χarbā kılıç veya mızrak < İbr χəreb a.a. <Akadça χarbu bir tür kesici alet; Muharebe: Arapça muHārabat [#Hrb III msd.] savaşma < Ar. Hāraba [III] savaştı; Cenk: ~ Farsça cang جنگ savaş = Ave yang- büyük olay, hadise, hengâme; Cidāl Arapça. çatışma, mücadele, tartışma < Ar cadala جدل burdu, ip ördü, kuvvetle gerdi. sözcükleridir.
Neden Savaşırız?
Devlet, öteki insanlar üzerindeki kurumsal güç biçiminde ortaya çıkmıştı. (bak. dmy.info/devlet-nedir) Savaş insanlığın temelindeki bir dürtü olabilir. Tabi savaşı nasıl tanımladığımız çok önemlidir. Savaş bir mücadele, çalışma ise savaş tüm canlılarda mevcuttur. Savaş diğerlerini öldürmek anlamına geliyorsa; bu insan hariç, doğanın hiçbir tarafında yoktur.
Savaşı mücadele anlamıyla alırsak, tüm doğa savaş halindedir. Atom altı parçacıkların mücadeleleri, elementlerin farklılığı, fiziksel tepkimeler, hücrenin oluşumu, mutasyon, genetik farklar vs. tüm olaylar karşıt eylemlerin çatışmasına sahne olur. Savaşı diğerlerini yok etmek olarak algılarsak; bu doğanın hiçbir yerinde yoktur ve sadece insanın anlayışına mahsustur. Doğal hayat bir şeyi yok eder görünse de bu, döngüye katmak ve diğerlerini yaşatmak içindir. Halbuki insan yok ettiğinde bu sadece öldürmek amacını taşımaktadır. Her insan da değil, modern insan bunu yapmaktadır. Savaşlar milyonlarca yıldır devam etmektedir ancak 20. yüzyıldan itibaren hiç alakası olmayan insanlar ölmektedir. Savaşla ilgisi olmayan, herhangi bir sorumluluğu bulunmayan şahısların öldürülmesi modern insanın savaş anlayışıdır.
Modern İnsanlar İçin Savaş Nedir
İkinci Dünya Savaşı’nda yaklaşık 70 milyon insan ölmüştür. Bunun %70’i sivil ölümlerdir. Yani askeri uçaklar evinde oturan insanların üstüne bomba yağdırmıştır. 1980’lerden sonra ise, savaşlardaki ölümlerin %90’ı sivildir. Giderek artan bir saçmalık görmekteyiz. En eski çağlarda sadece savaş meydanında, hatta bazen en iyi savaşçıların temsiliyle halledilen çatışmalar, giderek masum insanlara yayılmıştır. Bugün Filistin ve Pakistan’da terörle mücadele adıyla bombalamalar yapılmakta, insansız uçaklar ve füzelerle çoğu sivil olan kayıplar verdirilmektedir. Bunları dünyanın en gelişmiş ülkeleri yapmaktadır.
Savaşlar kaynakların kontrolü için ortaya çıkmıştı. En başta yiyecek ya da su olan kaynak, şu an petroldür. Gelecekte yine su ve yiyecek olması muhtemeldir. Çağdaş olmakla övünen, aydınlanmış insanlık halen milyonlarca yıllık bir etkinliği sürdürmektedir. Üstelik giderek daha ahlaksız bir şekilde. Önceleri rakibini bile öldürmeyen insanlar, şu an alakası olmayanları öldürmekten kaçınmıyor. Başlarda yaşamsal ihtiyaçlar için çatışmıştık. Daha sonra fazlası için savaştık. Şimdi sadece hiç için alakasız insanları öldürmekteyiz. İlk tarım devletlerinde yeterli ürünü alamayan insanlar karnını doyurabilmek için komşu bölgelere saldırmaktaydı. Daha sonra bunu ileri götürdük ve kutsallık yahut iktidar adına fazlasına meylettik. Bu da neyse derken endüstri ortaya çıktı ve sorun sadece tüketim oldu. Tüketmek için hiçbir bilgisi- alakası olmayan iki kıtayı katlederek sömürdük. Sömürdüğümüz az geldi ve eski kıtada da iki dünya savaşına yol açtık. Şimdi modern insan geleneksel savaşları bırakmış görünüyor. Nükleer bombalarla dakikalar içinde tüm insanlığı yok etme tehlikesi varken zor olmadı. Ancak hiçbir şeyden haberi olmayan masumların öldürülmesi artarak devam etmektedir. Ne hikmetse bu, gelişmişlik ile paraleldir.
Terör adı verilen ve tanımı çok göreli olan etkinliği ele alalım. Terörü masum insanlara kast eden zararlı etkinlik olarak görelim. Yani bir amacı olan insanlar amaç uğruna, o amaçla ilgisiz insanları öldürmektedir. Modern savaşlardaki masum insanlara kast etme tutumu burada da kendini göstermektedir. En gelişmiş devletler bile yaparken üç- beş tane aymazın bunu yapmaması beklenemezdi her halde. Sonuç olarak politik liderlerin kabahatini topluma ödeten gelişmiş devletleri ve davalarından habersiz masum insanları öldüren teröristleri görmekteyiz.
Terörist ve emperyalist karşılaştırmasında terörist iyi aile çocuğu gibidir. Terörist cahil olduğu için bunu yapmaktadır. Davası ile ilgisiz insanları öldürmenin kendisine zarar olduğunu bilmemektedir. Gelişmiş devletler ise bu cahilliği aydınlanma adıyla yapmaktadır. Yüksek, kutlu hedefler için; medeniyet adına insanları yok etmektedir. Örneğin ABD. Irak ve Afganistan’a Özgürlük Operasyonu’nda 1 milyon sivili öldürerek nasıl medeniyet götürmeyi planlamaktadır? İnsan kendini bile düşünmemeye başlamıştır. Şunu hep hatırlamak gerekir: Her eylemin bir karşılığı vardır. Modern insanın suçları yanına kalmayacaktır. Evde otururken gelişmiş bombayla öldürülmek katillerin yanına kalmaz. Her şeyin bir karşılığı, bir hesabı yoksa neden yaşayalım ki? Bak: dmy.info/insanligin-gelecegi/ Bak:dmy.info/cagdas-yasam-modernite-nedir/ Bak:dmy.info/bencillik-nedir/
Kaynakça
- http://www.unicef.org/graca/a51-306_en.pdf
- Küresel Çağda Organize Şiddet, İngilizce
- http://en.wikipedia.org/wiki/Civilian_casualty_ratio