Düşünürken gerek dilin gerek de dış gerçekliğin bizim inançlarımıza uymayışının bir sonucu olarak hatalar yaparız. Bu hatalar sandığımızdan daha çoktur. Çoğu zaman hata olduğunun farkında bile olmadığımız bu hataların en büyük iki başlığını “önyargı ve safsata farkı” adlı yazımızda dile getirmiştik. Şimdi önyargı ve safsata yazımızın devamı niteliğinde, bazıları yine safsata olan ancak çok sık ve fark edilmeden yapıldığı için burada vurgulamak istediğimiz düşünce hatalarını sıralayalım.
Ayrıca eklememiz gerek, buradakiler tüm düşünme hataları değildir, ne kadar hatalı düşündüğümüzü anlayabilmek için verilmiş örneklerdir.
Yüklü kelime
Olağan tanımının ötesinde olumlu veya olumsuz çağrışımlara sahip herhangi bir kelime, kelime grubu veya deyimdir. Duygular ve stereotiplerin manipüle edilmesi için kullanılabilir. Örneğin:Materyalizm idealizme muhalif bir felsefe akımı olmasının dışında negatif anlam yüklenerek sövgü olmuştur. Sosyalist, demokrat, sol, sağ gibi kelimeler de kendilerinin dışında yüklere sahiptir. Muhafazakar kesimin hikaye- seküler kesimin öykü adını kullanması ve aynı filozof için Platon ve Eflatun adlarını telaffuz etmeleri buna örnektir.
Yüklü soru
Tartışmalı bir varsayım içeren bir sorudur. «Eşini dövmeyi bıraktın mı?” sorusuna cevap veren kişi evet ya da hayır cevabını versin, bir karısı olduğunu ve geçmişte bir ara onu dövdüğünü kabul etmiş gibi anlaşılacaktır. “Bu vatan haini politikacıyı gerçekten destekliyor musunuz?” sorusu da bir yargılamayı karşı tarafa yükler. “Herhangi bir dini inanca sahip olmayan o nefret dolu insanlardan biri misiniz?” başka bir örnektir. Sorular yüksüz, nötr olarak sadece istenen bilgiyi hedefleyecek şekilde sorulmalıdır.
Doğruyu farz etme safsatası
İnformel safsatadır argümanının öncüllerinin, onu desteklemek yerine sonucun doğruluğunu varsaymasından ibaret olmasıdır. Soruyu öne sürmek veya sonucu varsaymak olarak da bilinir. “yeşil en iyi renktir, çünkü tüm renklerin en yeşilidir.” Çünkü demesine rağmen bir neden söylemedi. “Herkes bu yeni Hero Man aksiyon figürünü istiyor çünkü bu sezonun en ateşli oyuncağı.” Bu iki örnekte sebep-sonuç belirtiyormuş gibi yapıp aslında kendini tekrar etti. Döngüsel argüman safsatası ile yakından ilişkilidir, kanıt eksikliği nedeniyle argüman ikna edemez. A doğrudur çünkü B doğrudur; B doğrudur çünkü A doğrudur.
Retorik sorusu
Retorik soru soruyu soran kişinin doğrudan bir cevap beklemediği bir sorundur. “Kahretsin, hiçbir şeyi doğru yapamaz mısın?” Bir dahaki sefere daha iyisini yapabilir miyiz? gibi. Retorik soru bazen böyle kolay anlaşılmaz, hele ki metinde okuyucu bağlamı bilmediğinden yanlış anlaşılabilir. Bu yüzden yanlış değilse de yanlış anlamaya ve karışıklığa yol açabilir.
Farazi soru(Hipotetik soru)
Farazi soru, gerçek bir şeyden çok hayali bir şey hakkındaki olası durumlar, ifadeler veya sorulardır. Karşıolgusaldır. Gerçek dünyada fazladan canın olsaydı, onları nasıl kullanırdın? ya da “Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlılar kazansa dünya nasıl olurdu” türünden sorular gerçeklikten yola çıkmadıkları için kopuk ve uygulanamaz görüşlere yol açabilirler. Yanlış değillerdir, soruna ve yanlışa yol açabilirler.
Kanıt Yükü
İspat yükümlülüğü, bir iddiada bulunan kişiye aittir. Bir iddiayı çürütememek ya da çürütmeye isteksizlik, o iddiayı geçerli kılmaz ve ona herhangi bir destek vermez. Kanıt yükü iddia sahibindedir, karşı tarafa yüklememelidir. Bir iddia atıp tersinin kanıtlanmasını beklemek kanıt yükünü karşı tarafa yükleme safsatasıdır. Masumiyetini ispat edemediği için birini mahkum edemeyiz, çünkü suçlu olması bir iddiadır ve iddia sahibi kanıtlamalıdır.
Cehalete Başvurmak(Bilinmeyişe Temellendirmek)
Cehalet argümanı olarak da bilinir. Bir önermenin doğru olduğunu, henüz doğruluğu kanıtlanamadığı için iddia etmektir. Bu, önermenin doğru ya da yanlış olduğunu kanıtlamak için yetersiz bir soruşturma yapılmış olma olasılığını dışladığı için bir tür yanlış ikilemi temsil eder. «Dış uzayda canlılar olduğuna dair bir kanıt yok, dolayısıyla uzaylılar yoktur.» denemez. Konunun bilinmeyişi bir doğruluk iddiasına temel olamaz.
Totoloji
Totoloji (ταὐτός (‘aynı’) artı λόγος (‘kelime’ veya ‘fikir’), olası her yorumlamada geçerli olan bir formül veya iddiadır. Bir örnek “x = y veya x ≠ y” dir. Daha az soyut bir örnek ise “Topun tamamı yeşildir veya topun tamamı yeşil değildir”. Söyleyen kişi tüm doğruluk değerlerini üstlenerek bir şey söylüyormuş gibi yapabilir. Siyasetçilerin veya spor yorumcularının birbirine aykırı iddiaları savunup sonra “ben söylemiştim” demeleri veya birçok zıt söylemi telaffuz edip tüm kesimlerden destek toplamaları buna örnektir. Bir de çelişki vardır hem A hem A değil türündeki söylemler, yani totolojiden farklı olarak “veya” önerme eklemi yerine “ve” diyerek kurulan çelişkiler akıl yürütme için gerekli olan doğruluk değerini vermediği(hepsini muhafaza ettiği, hepsine temayül ettiği) için hatalı düşünmeye yol açarlar.
Korelasyon ile Nedenselliğin Karıştırılması
“Korelasyon(bağıntı, ilişki) nedensellik anlamına gelmez” iki değişken arasındaki bir neden-sonuç ilişkisi yalnızca bunlar birbirinin direkt nedeni ise kurulması gerekir. Nedensellik açıkça belirlenemedikçe, sadece korelasyonu gördüğümüz varsayılmalıdır. Örneğin yüzmeye gelen insanlar ile birlikte dondurma satışları genelde artar. Burada yüzmenin dondurma satışına sebep olduğu söylenemez, yüzme ve dondurma satışı “havaların ısınması” gibi bir sebebe dayanır. Yüzme ile dondurma satışı arasında sadece korelasyon vardır. Korelasyon ile nedenselliği sıkça karıştırırız.
Kategori Hatası
Belirli bir kategoriye ait olan şeylerin farklı bir kategoriye aitmiş gibi sunulduğu veya alternatif olarak, o özelliğe sahip olamayacak bir şeye bir özellik atfedildiği anlamsal veya ontolojik bir hatadır. Bir inancın bilgiymiş gibi değerlendirilmesi, davranışın etik değil epistemolojik olarak sınanması gibi.
Dilin Yanlış Kullanımı
Fazlalık veya gereksizlik düşünmede hataya yol açabilir. Bahsetmeye değmeyecek kadar açık veya apaçık bir iddianın uzatılarak açıklanması. “Ölmeseydi, yine de yaşardı” veya yeterli olandan daha fazla kelime veya kelime parçasının kullanılması (örneğin, “kara karanlık” veya “yanan ateş”) gerekenden fazla efora mal olur.
Katakrez anlamsal yanlış kullanım veya hataya verilen Yunanca bir isimdir. “şiddetli” için “kronik”, “trajedi” için “anakronizm”, “anomali” için “anakronizm” Kelimelerin yanlış anlamda kullanılması büyük sorunlara yol açar.
Bir de “yanlış bile değil” diyebileceğimiz “yanlıştan daha yanlış” olarak da nitelenen “yanlış bilim” veya mistik, sınanamayan ifadeler vardır. Homeopati, feng shui, üfürükçülük gibi.