anayasa tarihi

Türk Anayasa Tarihi

Anayasa Hakkında

anayasa tarihiYeni Anayasa çalışmaları gündemi meşgul ederken, anayasa tarihimizi merak ettik. Kısaca anayasal süreci hatırlatmak istedik. Böylelikle yeni gelişmelere temelli şekilde yaklaşabileceğiz. Anayasa, hukukun başlıca kaynağıdır. (bak.dmy.info/hukukun-kaynaklari/) Anayasa tüm kamusal gücün dayandığı temel ilkelerden oluşur. Anayasayı bilmek, anayasal haklarımızdan haberdar olmak yaşamımızı yönlendirici bir eylemdir. Yazının kısa olmasına dikkat edilmiştir. Ayrıntılı bilgi için kaynakçadaki kaynaklara bakabilirsiniz. Felsefede hukuk eleştirilerini şu eserlerden okumanızı öneririz:Politika- Aristo; Anayasa  Kanunların Ruhu Üzerine- Montesquieu; Hükümet Üzerine İkinci İnceleme- John Locke; Yargı Yetisinin Eleştirisi- Immanuel Kant; Ethika (Törebilim)- Spinoza;Hukuk Felsefesinin Prensipleri- Hegel; Hegel’in Hukuk Felsefesi Prensiplerinin Eleştirisi- Marks.

Kısa Anayasa Tarihi

Sened-i İttifak(1808)

Misak usulü bir belgedir. 2. Mahmut ile ayanlar arasındaki bir sözleşmedir. Padişahın otoritesini herkesin kabul etmesini amaçlar. Reaya(yönetilen halk)’nın vergilendirilmesinde ölçülü olmasını öngörür. Padişahın ilk kez başka bir gücün varlığını kabul ettiğini görürüz. Türk tarihinde ilk anayasal gelişmedir.

Tanzimat Fermanı(1839)

Ferman usulü bir anayasal gelişmedir. Sened-i İttifak gibi iki yanlı değil, tek yanlı ilan edilen bir belgedir. Halk ve yabancı elçiler huzurunda  Gülhane Parkı’nda, Mustafa Reşit Paşa tarafından okunmuştur. Gülhane Hatt-ı Humayunu da denir. Buna göre: mali güce göre vergi, can güvenliği, devlet işlemlerin kanuniliği, şeref ve namus dokunulmazlığı, müsadere yasağı, yargılama güvencesi, eşitlik ilkesi, herkese açık yargılama, hukukun üstünlüğü, asker almada adalet gibi konular benimsenmiştir. İlk kez hukukun üstünlüğünden bahsedilmiştir. Azınlıkları ülkeden kopmaması için devlet adamlarınca oluşturulmuştur. Dış baskı söz konusu değildir.

Islahat Fermanı(1856)

Tanzimat Fermanı gibi, Abdülmecit tarafından ilan edilmiştir. Müslümanlar ile müslüman olmayanlar arasında eşitlik sağlamayı hedefler. Toplumun çeşitli grupları arasındaki ayrımcılığa son vererek: askerlik, memurluk, vergi, yargılama gibi konularda farkları kaldırmayı amaçlar. Hukuk devleti olma yolunda ilk adımdır. Müslüman halka yenilik getirmemiş ancak önceden gayri müslimlere verilmeyen hakları vermiştir. Büyük devletlerin baskısıyla ilan edilmiştir. Bak: dmy.info/osmanlida-fikir-akimlari/

Kanun-ı Esasi(1876)

anayasa tarihiYasama ve yürütme yürütmede toplanmıştır. Yargı bağımsız olacaktır. Yasa teklifini sadece bakanlar kurulu yapar. Meclisin yasa teklifi vermesi padişah iznine bağlıdır. Bakanları padişah seçer ve gerektiğinde azleder. Bakanlar kurulu meclise değil, padişaha karşı sorumludur. Padişah istediği kimseleri sürgün edebilir. Vatandaşlık, güvenlik, ibadet,eşitlik, konut dokunulmazlığı, angarya yasağı,işkence yasağı gibi temel hakları düzenler. İlk kez yasama dokunulmazlığı vardır. Meclis-i Umumi, yasama organıdır. Bu da Ayan Meclisi(üyeleri padişah tarafından ömür boyu atanır) ve Mebusan Meclisi(halk tarafından iki dereceli seçimle seçilir) iki kısımdan oluşur. 1909’da Kanun’ı Esasi’de değişiklik yapılmıştır. Padişahın yetkileri kısıtlanmıştır. Bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu olmuştur. Padişah izni olmadan kanun teklifi verme imkanı gelmiştir. Padişahın meclisi feshetme yetkisi zorlaşmıştır. Sürgüne gönderme yetkisi kaldırılmıştır. Padişah kararlarında ilgili bakanın imzası gerekecektir. Siyasi parti kurma hakkı tanınmıştır. Antlaşmaların meclis onayından sonra yürürlüğe girmesi şartı getirilmiştir.

1921 Anayasası(Teşkilat-ı Esasiye)

TBMM tarafından hazırlanmıştır. Resmen bir anayasa değil, kanundur. Kurtuluş Savaşı’nda hızlı kararlar almak ve uygulamak için kısa biçimde hazırlanmıştır.23 maddedir. Kanun-ı Esasi’yi ortadan kaldırmaz.(İkili anayasal düzen) 2. maddesinde yürütme ve yasama yetkisini milletin temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi’ne verir. Kuvvetler birliği ilkesi benimsenmiştir. 3. maddede Türkiye Devleti’nin BMM. tarafından yönetildiğini söyler. Devletin rejimi belli değildir. Devletin ilk anayasasıdır. Tek yumuşak anayasamızdır. Değişmez maddesi yoktur. İki dereceli seçim ve meclis hükümeti benimsenir. Yargı düzenlenmemiştir. Milli egemenlik esastır. Temel hak ve özgürlüklerden bahsetmez. Şeriat hükümlerinin yerine getirilmesi TBMM’nin görevidir. Bu yönüyle laik bir anayasa değildir. 1923‘te anayasada yapılan değişiklikle, “Türkiye Devleti’nin rejimi cumhuriyettir” maddesi eklenmiştir.Cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık makamları oluşturulmuştur. Cumhurbaşkanının tekrar tekrar aynı kişi olabileceği belirtilmiştir.

1924 Anayasası

Kanun-ı Esasi ve 1921 Anayasası’nı ortadan kaldırır. Katı bir anayasadır. Anayasa değişikliği vekillerin 2/3’ü tarafından kabul edilmelidir. Çoğunlukçu demokrasi ilkesiyle inkılapları gerçekleştirmeyi amaçlar. Anayasal üstünlük ve yargı bağımsızlığı ilkesi benimsenmiştir. Yasa yorumlama yetkisi meclisindir.(günümüzde Anayasa Mahkemesi) İlk kez temel hak ve hürriyetlerden bahseder. Seçimler 4 yılda bir yapılacaktır. 1928’de devletin dini İslam’dır ibaresi çıkarılmıştır. Milletvekili yeminlerinden “vallahi” sözcüğü çıkarılarak “namus ve şeref üzerine” yemin edilmesi sağlanmıştır. Seçme yaşı 18’den 22’ye çıkarılmıştır. 1930’da kadınların belediye seçimlerine katılması, 1933te muhtar olabilmesi, 1934’te milletvekili  seçme ve seçilebilmesi tanınmıştır. 1937’de Atatürk ilkeleri ve laiklik anayasaya girmiştir. 1946’da tek dereceli seçim sistemi benimsenmiştir.

1961 Anayasası

27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrasında askerler ve sivil temsilciler tarafından hazırlanmıştır.  Halkoyuna sunulmuş, %61 ile yürürlüğe girmiştir. Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu adlarıyla  çift meclis sistemini getirmiştir. Anayasa Mahkemesi, Yüksek Hakimler Kurulu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kurulmuştur. Milli Güvenlik Kurulu, Yüksek Seçim Kurulu, Devlet Planlama Teşkilatı, Diyanet İşleri Başkanlığı anayasal hale gelmiştir. Üniversiteler ve TRT özerk olmuştur.  Nisbi temsili sistem benimsenmiştir. Cumhurbaşkanı 7 yılda bir kez seçilir ve tekrar seçilemez. Parti üyesi olması yasaktır. İlk kez sosyal ve ekonomik haklar düzenlenmiş: işçi ve memurlara sendikal haklar verilmiştir. Atatürk ilkelerinden milliyetçilik, milli devlet olarak adlandırılmıştır.

Mevcut TC. Anayasası

1982 Anayasası

anayasa tarihiHalen yürürlükteki anayasadır. 2014’e kadar 17 kez değiştirilmiştir. Ayrıntılı(kazuistik) bir anayasasdır. 177 maddeden oluşutur. Özgürlükleri kısıtlar, otoriteyi güçlendirir. Katılımcı demokrasiyi önemsemez. Cumhurbaşkanına halkoyu yetkisi verilmiştir. Cumhurbaşkanına siyasi tıkanıklıkları giderici yetkiler verilmiştir.  61 Anayasası ile benzeştiği yönler: askerleri müdahaleler sonucu asker- sivil(Temsilciler Meclisi) kurucu meclislerce yapılmaları, halkoyu ile kabul edilmeleri ve sivil kanadın kurucu yetkisinin olmamasıdır. 82 Anayasası anayasa tarihimizde en sert anayasadır. Değişmez maddeler artmıştır. Millet vekili sayısı 450’den 550’ye çıkmıştır. Siyasi partilerin grup oluşturması için gerekli vekil sayısı 10’dan 20’ye çıkmıştır. 60 Anayasasının aksine, hiçbir siyasi partinin görüşü alınmamıştır. Sivil kurucu meclise üye olmanın şartı darbe sırasında siyasi partilere üye olmamaktır. 1982 Anayasası‘nın değişmez maddeleri şunlardır:

  1.  Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
  2. Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
  3. Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir.Bayrağı şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.Milli marşı “İstiklal Marşı” dır.Başkenti Ankara’dır.
  4. Anayasanın 1′ inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2′ inci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3′ üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Kaynakça

Leave a Reply