Ezelden Atılmış Okun Daha da Yüceltilmesi-Eğitimin iktidar, limitler ve gelecek bağlamında değerlendirilmesi adlı e-kitap şimdiye kadar sitede yazılan yirmi üç yazıdan oluşuyor. Özeti aşağıdaki gibidir.
“Ezelden Atılmış Okun Daha da Yüceltilmesi- Eğitim” eğitimi bir ok metaforuyla ele alarak, onun zamanla nasıl evrildiğini ve günümüzde ne gibi sorunlarla karşılaştığını tartışıyor. Eğitimin başlangıçta insanlığın en temel özelliklerini geliştirmek için bir araç olduğu, ancak zamanla bireysel farklılıkları ve çeşitli zeka türlerini göz ardı eden, basitleştirilmiş bir yapıya dönüştüğü belirtiliyor. Bu dönüşümün, eğitimin gerçeklikle bağını kopardığı ve devletin katı yapısı nedeniyle daha da kötüleştiği vurgulanıyor. Ayrıca, müzik ve beden eğitimi gibi derslerin sistemde hak ettiği değeri görmediği, oysa ki demokrasilerde siyaset ve ekonomi gibi konuların öncelikli olarak öğretilmesi gerektiği ifade ediliyor. Sonuç olarak, bireylerin kendi eğitimlerini üstlenmeleri ve sürekli öğrenmeyi hayatlarının bir parçası haline getirmeleri gerektiği öneriliyor.
- Eğitim Sıradanlaşmış Bir Mucizedir: Eğitim, insanlığın geçmişten bugüne taşıdığı ve sürekli gelişen bir olgudur. Bilgi aktarımıyla nesiller arasında bir köprü kurar.
- Ok Metaforu: Eğitim, geçmişten atılmış bir ok gibi ileriye gider, ancak bazen yanlış yönlendirilerek geriye de çekilebilir.
- Eğitim ve Duygular: Öğrenme sürecinde, bilgiden çok hisler kalıcıdır. İnsan, eğitilirken yaşadığı duyguları unutmaz.
- Eğitimin Farklı Amaçları: Devlet için eğitim insanları araçsallaştırırken, birey için özgürlüğe açılan bir kapıdır.
- Askeri ve Politik Bağlantı: Eğitim, toplumu yönlendirme aracıdır. Dil gibi eğitim de belirli bir grup içinde düzen ve kontrol sağlamaya yönelik bir sistemdir.
- Eğitimin Doğasında Olan Sosyallik: İnsan, aşırı sosyal bir varlıktır ve başkalarının etkisi olmadan öğrenemez. Eğitim toplumsal bir süreçtir.
- Politik Bir Araç Olarak Eğitim: Eğitim, tarih boyunca iktidarın ve devletin gücünü sürdürebilmesi için kullanılmıştır.
- Eğitimde Bireyin Gücü: Eğitimin asıl amacı bireyin gelişmesi olmalı, ancak çoğu zaman birey eğitim sisteminde pasif bir nesne haline gelir.
- Müzik ve Beden Eğitiminin Önemi: Günlük hayatla en fazla bağlantılı iki branş olan müzik ve beden eğitimi sistemin ihmaliyle “boş dersler” olarak görülmüştür.
- Siyasi ve Ekonomik Eğitimin Gerekliliği: Demokrasiyle yönetilen bir toplumda, siyaset ve ekonomi eğitimi öncelikli olmalıdır.
- Toplumun En Savunmasız Kesimi ve Eğitim: Çocuklar toplumun en korunmasız bireyleridir, ancak eğitimde onların ihtiyaçları yeterince gözetilmez.
- Bireyin Kendi Eğitimini Üstlenmesi: Mevcut eğitim sisteminden sağ çıkmak için birey, kendi eğitimine yatırım yapmalıdır.
- Sabit Fikirlere Karşı Eleştirel Düşünce: Eğitimde en büyük hata, değişmeyen ve sorgulanmayan sabit fikirlerdir. Bireyin “bilmiyorum” diyebilmesi bir erdemdir.
- Eğitim Sürekli Bir Öğrenme Sürecidir: Eğitim yalnızca bir dönemlik süreç değil, hayat boyu devam eden bir öğrenme yolculuğudur.
- Eğitimde Limitler: Öğrenme özgürlüğün temelidir, ancak özgürlük belirli limitler dahilinde olmalıdır. Eğitim bu limitleri kazandırmalıdır.
- Devletin Eğitime Etkisi: Devlet, eğitimi şekillendiren en büyük aktördür. Ancak güçlü devletler, bazen bireysel gelişimi kısıtlayabilir.
- Öğretmenlerin Rolü: Öğretmen, eğitim sisteminin taşıyıcı koludur ve öğrencilerin gelişimi için kritik bir rol oynar.
- Birey Eğitimde Pasif Bir Alıcı Olmamalıdır: Öğrenen kişi sadece bilgiyi alan değil, aynı zamanda onu sorgulayan ve dönüştüren birey olmalıdır.
- Eğitimde Eleştirel Bakış Açısı: Eğitim sistemi bireyleri şekillendirirken, birey de eğitimi sorgulamalıdır.
- Sonsuz Öğrenme: Eğitim yalnızca bir araç değil, bireyin tüm hayatı boyunca devam eden bir süreçtir. Özgür ve bilinçli bireyler yetiştirmek için eğitimin niteliği sürekli sorgulanmalıdır.
Kitabı aşağıdan .pdf biçiminde indirebilir, Google Playstore’dan veya Google Kitaplar‘dan okuyabilirsiniz.