Eğitim araçla amacın bir olmasıdır

Okçuluk gereklidir, yaysız ve oksuz olmaz.

Okçu, yay ve oklar benzetmemizde en önemli unsur okçudur. Eğitimde okçu insanlıktır, türümüze en özgü özelliklerimizle hareket etmektir. Eğitim amaçlı denememizde buna hemhal olmak diyeceğiz. Yay güçlü olmak, oklarımız ise limitleri öğrenmek ve hedefe uygun eğitimdir. Başka bir deyişle insan olmak, iktidar, yücelmek ve gelecek hakkında konuşacağız.

En iyi okçu yayı ve hedefi ile hemhal olandır.

Kimse kendisine dikte edileni yapmaya çalışmaz. Söylenen ve birbiriyle çelişen o kadar şey var ki söylenenleri yapmak enayilik sayılır. Kendimiz bile her söylediğimizin yapılmasını istemeyiz, çünkü bazen haksız ve akılsız davranabiliriz. Kaldı ki karşı taraf neden başkasına değil de bize inansın? İnanması için bir sebep olabilir, o an orada onunla olmak. Buna hemhal olmak diyoruz. Karşıdakini eğitimin nesnesi değil öznesi olarak görürsek ve onlarla birlikte olursak istediğimiz davranış değişikliğini gerçekleştirmek an meselesidir.

Eğitim grup halinde dönüşmektir.

Bir baba bebeğe emir verirken bebek anlamaz, ama babayı taklit eder. Bir çocuk köpeğe emir verirken köpek dinlemez, ama çocuğu takip eder. Devlet vatandaşa kanun koyar, ama vatandaşın uyguladığı teamül olur. Öğretmen kitaptaki bilgileri ezberletir, ama asıl ders eğitimin ne kadar köhne olduğudur. Söylediklerimiz değil yaptıklarımız yaşar. Eğitim tek yanlı ve çizgisel değil, döngüsel ve insanidir. Yani o an orada hissettiklerimiz, birlikte dönüştüğümüz grup eğitimin çıktısıdır. En gerekli önermesel bilgi bile unutulur, ama o an yaşadığımız yücelme ya da alçalma duygusu unutulmaz. Bireylere de önermeler değil bu duygular miras kalır.

Araçla amacın bir olması

Ortamdaki kişileri araç değil de amaç yaparsak, yani orada ve o anda insan olarak, biz olarak bulunursak en etkili eğitim kendiliğinden gelişecektir. Dersin konusu  o andan sonra sohbettir.. Eziyet olan işler zevkle gerçekleşecektir. Gerekli olmayan uzun bir yürüyüş çekici değildir, ancak sevdiklerimizle yürürsek günün en değerli zamanı olabilir. Ağırlık kaldırmak hoşumuza gitmeyebilir, ama çocuğumuzu kaldırırken duyduğu sevinç buna eşlik ederse paha biçilemez. Sabahtan akşama kadar ter içinde kalıp masa başında yoğun bir şekilde çalışmak her ne kadar kötü görünse de sevdiğimiz bir oyunda yüksek skor yapmaya çalışıyorsak ömür boyu seve seve yaparız. Aynı enerji ve zamanı alıp aynı bilişsel kapasitelerle oyuna zaman harcarız, ama dersten kaçarız. Neden?

Leave a Reply