Kategori: Yorum
İstanbul’un Fethi Kutlamaları tüm hızıyla devam ediyordu. Büyük bir alışveriş çılgınlığı vardı. Fetih rozetlerinde %80’e varan indirimler halkı ENNEAD istemcisine hücum ettirmişti. Ne güzel günlerdi, her müşteri istediği ürüne …
Ben ne bileyim dağın başı dumanlı mı dertli mi, karlı mı buzlu mu; ben gördüğüme bakarım. Dağ yüksektir, büyüktür, bana göre. Bir zamanlar değildi. Bana göre de, diğerlerine göre …
Ölmek neyse de yalnız ölmek olmasaydı. Artık bir yabancı olduğum vatanımda bir yabancı haline geldiğim şu varlığımı terk ediyorum. Konuşmakta zorlanıyorum, şarj bitene kadar direneceğim. Az önce bir makine …
Burası güneşin doğduğu yerdir, ben de güneşçiyim. Güneşçi de olur mu demeyin. Bu dünyada güneşi bekleyenler var, hala. Güneşin doğduğu yerde gölgeler var. Güneşin doğduğu yerde karanlık var, battığı …
Bir varmış bir yokmuş. Uzak galaksilerden birinde bir sistemin mütevazı gezegenlerinden biri her zamanki gibi yıldızının etrafında dönmeye gayret ediyormuş. Ama gezegenin içindekiler sıkılmışlar. Rekabet olsun, meydan okumalar yaşansın …
Evvel zaman içinde bir çoban yaşarmış. Çobanın hayatı keçilere bakmaktan ibaretmiş. Keçi besler, keçilerle oynar, keçilerle yaşamını sürdürürmüş. Dağlarda, tepelerde, uçurumlarda keçilerle gezip dururmuş. Hayatından memnunmuş, ama bazen de …
İnsanlar bir an önce evlerine varmanın telaşındaydı, vardıkça daha da uzaklaştılar. Ev sadece bir duraktı, yol ise asıl amaç haline gelmişti. İnsanlık yolunu seçmişti. Durmak, dinlenmek yok, ebedi meşguliyet …
Küçük kız evin içinde ağlayarak koşuyor, ailesine sitem dolu ifadelerle haykırıyordu. İstemediği bir şey olmuş veya istediği bir şey olmamış gibiydi. Evin önündeki koca ağaç ise bununla hiç ilgili …
Gölgesinden başka zararı yoktu, ama öldürdüler ağacı. Hiç düşünmeden kıydılar ki düşünsen hiç akıl işi değildi. Vazgeçmemek için cinayetten şüphe etmemeliydi. Göz görmeyince gönül katlanırmış, vebalini görememişlerdi, kimse de …
Orta halli bir yıldızın etrafında dönen mahzun gezegen “bu mu yani hayat” dedi. Yıldızın çekim alanında dönmek tamam da, milyar yıldır tekrar etmesi bayağı gelmişti. Hayatı üzerinde denetime sahip …
Gökdelen caiz mi, nereden bilecekti Babil Kulesi’nin müteahhitleri? Semaya uzanan eller neden helak edildi? Belki de sorulması gereken bu değil. Söylenceler bugüne kadar nasıl geldi? İnsanlık bu güne kadar …
Anlat dedi. Anlatmayınca vurdu. Anlatmadıkça daha sert, daha acımasız oldu. Vurdu da vurdu, anlatmadıkça daha da kudurdu. Sonunda çözüldüm. Tamam dedim hayat, anlatıyorum. İşte böyle başladı yazı işleri. Bu …
“Neden güzel değilim” diye soruyor, ancak yanıtlayamıyordu. İşler onu bekliyordu. Hayat mesela, zorlu bir işti. Yaşamak lazımdı. Hele ki büyük şehir hayatıyla baş etmek epey zordu. Büyük insanlar vardı, …
Birden ayaklanınca ne oldu diye sordular. Öğretmen cevap vermek için acele etmedi. Sanki zaman varmış gibiydi. Biraz bekledikten sonra “hiçbir şey olmadı, işte sorun bu!” dedi. Sonra da hiçbir şey …
Hedeflerinin yanında hayatı ufacık kalıyordu. Bu adamın hedefleri dünyaları aşıyordu. Herkes akşama ne yiyeceğini düşünürken bizimkinin aklı havadaydı. Gerçekten havadaydı, evrenin ardında ne olduğunu merak ediyordu. Küçücük dünyamızda bir kişinin …
Kendi ölçütlerimizle başkalarını yargılamak ne kadar doğru? Başkalarını farklı seçimler yaptıkları için eleştirebiliyoruz. İyilik ölçütümüz “bizden” olanla sınırlı. Bizden olmayanı “kötü” sayabiliyoruz. Karşı tarafın kendi koşullarını göz önünde bulundurmuyoruz. Karşı tarafın …
Bir insanın ne istediğini bilemeyiz, ama kalabalıkların ne istediğini aşağı yukarı tahmin edebiliriz. Bunun için televizyonu açmamız gerekiyor. İnsanların istekleri televizyona yansıyor. Kalabalıklar neyi arzuluyorsa televizyon onu gösteriyor. İnsanlar istediği …
Hem susuyordu, hem de susuyordu. Deve üstünde çöller aşmak böyle bir işti. Su yok, gevezelikle kaybedecek vakit de yok. Uzun bir seyahat onları bekliyordu. Oradan oraya göçmek Bedevilerin yaşam biçimiydi. …
İki kişinin bulunduğu yerde birinin diğerini sömürmesi beklenir mi? Başka bir deyişle karşınızdaki kişiden sizi ezmesini ya da sizin hükmünüzü kabul etmesini bekler misiniz? Diyelim ki beklediniz. Peki bir …
Önlerini görmüyorlardı, ama bu balıklar için sorun değildi. Birileri görüyordu her halde. Sürü halinde gezdikleri için bireysel görüşler önemli değildi. Hayatlarını sürüye borçluydular. Tek olanı, tek olanın görüşünü değil bütünü düşünmek …
Karadeniz’in soğuk sularında ekip halinde yüzüyorlardı. Gerçek bir ekiptiler. On binlercesi bir arada geziyor, anlık tepkiler verebiliyorlardı. Tehlike anında tek vücut gibi hareket edebiliyor, düşmanı şaşırtıyorlardı. Düşmana karşı başarısız …
Hangi rengin daha güzel olduğunu kararlaştırdığımız zaman insanlık için doğru olanı da bulabiliriz. Değerlerimiz o kadar değişken ki kesinlik aramak delilik haline geldi. Hangi kararı vereceğimizi şaşırmamız normal, çünkü verilmesi gereken …
Avlanmak zorunda değiliz. Yakacak bir şeyler bulmaya çıkmıyoruz. Güvenliğimizi sağlamak için silahlanmıyoruz. Bunlar başkalarınca sağlanıyor. Biz sadece bir işin ucundan tutsak yeter. Binlerce yıllık insan hayatına bakılırsa şimdiki halimiz …
İşin kolayını arıyoruz, ancak isteklerimiz o kadar da kolay değil. Daha üst istekler için daha üstün işler başarmamız gerektiğinin de farkındayız. Hedeflerimize yönelik çaba içine girdiğimizi ise söyleyemeyiz. Kolay iş …
Modern hayatın önemli sorunlarından biri de kazançlı işi bulabilmektir. Serbest piyasa ekonomisi insanları kazanmaya odaklamakta ve değerli olanı kârlı olana çevirmektedir. Kazanç odaklı sistemin parçaları olan bireyler de kazançlı …