Nedense evren deyince aklımıza çok uzak yerler geliyor. Halbuki bir parçası olduğumuz evreni içimizde taşıyoruz. Daha önce kafamızın içindeki evrenlerden bahsetmiş ve evrenleri görebileceğimizi söylemiştik. Evrenleri göremeyenler için bir önerimiz var. Hayatları görmek daha kolay olabilir. Tek yapmanız gereken empati kurmak. Kendinizi hayatın başka bir yönü olarak düşünebilirsiniz. Aslında buna yeni değilsiniz. Tarih boyunca hayaller, öyküler ve rüyalar ile sıkça uyguladığımız bir uğraştan bahsediyoruz. O kadar sık bir uğraş ki, yaşantılarımızın çoğu zihnimizdeki hayali görüntülerden oluşuyor. Hayatları görmek için hayal etmeniz yetiyor.
1- Bitki- Makul Canlı
Önce suyu derin derin çekeceksin, ama gökyüzüne doğru. Su olmadan olmaz. Varsa bol bol kullan, yoksa da idare et. Bitki isen idare edeceksin. Çünkü bir yere gitme imkanı yok. Olduğun yerde kardeş kardeş yaşayacaksın. Hani diyor ya şair, bir ağaç gibi hür ve bir orman gibi kardeşçesine, aynen öyle. Kimseye eyvallah etmeyeceksin. Kimseyi de rahatsız etmeyeceksin. Olay çok basit, yukarı doğru su; aşağı doğru da kök salacaksın. Bitkinin nisbi rahatlığını fark edeceksin, ancak hareket etmemek pahasına.
2- Hayvan- Az Rahatsızlık
Hayvan, yani, canlının hareket edeni. Hareket ediyorsan bazı şeyleri göze aldın demektir. Mesela rahatlıktan vazgeçtin. Nerede bitki rahatlığı, hele ki nere de bir dağ ya da taş olmak. Canlılık rahatsızlığına tutulduysan rahatsız edilince gücenmeyeceksin. Hani diyor ya şair, ağır ağır çıkacaksın merdivenlerden. Yani ne ekersen onu biçersin. Hareketin bedelleri var. Enerjiyi idareli harca, ya da tükenmeye hazır ol. Dengeyi bozarsan bozulursun.
3- Sevgili- Bir Olmak
Sevgili dediysek karşı cins olmak zorunda değil. Seni seven herhangi biri olabilir. Öncelikle seni gerçekten seven biri var mı? Hiç öyle emin olma. Seven birini bulmak zor, çünkü sevmek zor. Zaman kötü. Sevdim deyince sevmiş olamıyorsun. Seninle sevgili arasında modernite var. Telefon, televizyon, internet, bilgisayar, bilgi var. Çok bilgi var. Çok üretim ve tüketim var. Çok insan var. Eski sevgi yok artık. Seni sevmek nedir? Sen sevilebilir misin? Sevginin karşı tarafı olmak nasıl bir duygu? Bunu ancak karşıdakini benimseyerek anlayabilirsin.
4- Düşman- Hayati Özçekim
Tarih boyunca savaşlar gösterdi ki Tanrı herkesin tarafını tutuyor. Bizim Müslümanlara göre Allah bizim orduların tarafında, ancak nedense hep biz kaybediyoruz. Bari Allah’ı karıştırmasalar. Bu seferde insan düşünmeden edemiyor. Allah bizim taraftaysa düşmanı ne destekliyor? İlluminati yanıtı doğru olsa ne güzel olurdu. Ancak o kadar kestirmeden bir cevap yok. Düşmanının yerine geçebilirsen durumun ne kadar zor olduğunu görebilirsin. Aslında kararlı bir sulh bulmak zor. Öyle bir durum olsa peygamberler savaşmazdı. Tarih boyunca ne düşman, ne de savaş bitmiş.
5- Sermaye- Çağın Ruhbanı
Dünyayı kontrol eden paranın sahibisin. Fakirler falan var ama umurunda değil. Bu yaşam tarzını insanlık seçti. Zengin- fakir farkını insanın kendisi istedi. Zenginler olmasa gelişmişlik ve modernite olmazdı. Şükürler olsun ki sermaye sahipleri var ve yatırım yapılabiliyor. İnsanların taptığı oyuncaklar ve gelişmişlik alametleri zenginler sayesinde üretildi. Bazen kapitalizmi eleştiren tweetler ve durum güncellemeleri olabiliyor. Tabi ellerindeki teknolojik mucizelerin ve mecraların bu sistemin ürünü olduğunu unutuyorlar. Ne diyelim, sövmeyi bırak ve kapitali yaşa.