Herkesin içinde bir enerji vardır. Bazıları enerjiyi dönüştürür, bazısının da içinde patlar. İşte iyiliğe ve kötülüğe uygun bir metafor. İçindeki potansiyeli değerlendiren iyidir. Değerlendiremeyen insan toplum için bir kayıptır ve o enerji patladığında yalnızca kendine değil, başkalarına da zarar verir. Kötülük aslında bir potansiyelin kaybıdır.
Bomboş bir yerde insanlar olduğunu düşünün. Uğraşacak başka bir şey yoksa insanlar ne yapacaklardır? Birbirleriyle uğraşmaktan başka bir seçenekleri yoktur. İçindeki enerjiyi başka bir şeye dönüştürmeyen kişi başkasıyla uğraşacaktır. Potansiyeli değerlendirilmeyen yetenekler profesyonel kötü olmaya böyle adım atar. Aslında kötülük de bir enerji dönüşümüdür, yalnız yanlış harcanmıştır. Temel sorun iyiliğe sevk edilmemiş, o enerjiyi harcayacak faydalı bir yolu keşfedememiş olmalarıdır.
Herkes yapacak şey arar. İnsan bir şeylerle uğraşmak ister. Varoluş bir şeyler yapmayı gerektirir. Bir şeyler yapmak, canlı olmak demektir. Herkesin içinde buna yönelik genetik- biyolojik- psikolojik eğilim vardır. İyiliğimizi ise ne yaptığımız değil, başkalarına göre ne yaptığımız belirler. Biz bir toplumun ve daha ötesinde bir evrenin parçası olarak başkalarına göre hareket eden bir sistemiz. Kendi içimizde de bedenimizin parçaları birbirine göre hareket eder.
Bireyden herkes sorumludur. Kötülük ediyorsa bunun bize göre kötü olduğunu ve biz onu değerlendirmediğimiz için boşa harcandığını fark etmeliyiz. İnsan her zaman bir şey yapar. Yapmak zorundadır. Acaba ona ne yaptırıyoruz? Boş bırakırsak boşa yanar ve çevresine de zarar verir. İşsizlik ve can sıkıntısı insanın en büyük sorunudur. Herkes bir şey yapmak ister. Bir şey yapamayınca diğer insanlarla uğraşır. Kötülük varsa enerjisini iyiliğe dönüştürememiş bireyler vardır.
Canlılar enerjiyi harekete dönüştüren sistemlerdir. Toplumsal bir canlı olan insan da bunu toplumun diğer üyeleriyle dönüştürmektedir. Mecburen harcanacak bir enerji vardır. Enerji akar, ancak harcanmazsa herhangi bir cihazda olduğu gibi patlar, mahvolur. Patlama enerjinin boşa harcanması ile birlikte çevreye de zararlıdır. İnsanlık toplumuna bakıldığında mutluluktan çok içinde patlayan milyonlar vardır. Bu da toplumun kabahatidir. Herkes sorumluluk üstlenmedikçe de düzelmeyecektir.
Dünyanın bu tarafında, ülkemizde de milyonlar boşa yanar ve yakar. Ülkemin insanı enerjisini birbiriyle uğraşmaya harcar. Ona bir iş vermek, kendini ortaya koymasını sağlamak ne kadar zor olabilir?
Hiçbir şeye izin vermiyordu baba. Sadece engelliyordu. Halbuki bıraksa, koşup eğlenecekti çocuk. Kendini geliştirecekti, baba yapmasa da. Baba sadece engelliyordu. Geliştirmedin, neden engelliyorsun? “Devlet olmuşsun ama baba olamamışsın” diyorlardı.