Şu hayatı en zor ayarda oynuyoruz. Üstümüze geliyor canavarlar. En yakınımızdan darbe yiyoruz. Ne can kalıyor, ne canan, hayat zindan oluyor. Yok oluyor zemin, düşüyoruz. Ölümden beteri var: acı tekrar… Başkasına bakıp “ne kolay geçiyor” diyoruz. Hayat onlara güzel. Sorular geliyor ardından. Neden bu kadar zor? Ne bu acılar? Bu kötülük niye? Ardı arkası kesilmiyor. Önemli işlerimiz var, ama dinlemiyor hayat, “sen zorda oynuyorsun” diyor. Herkesinki gibi değil mücadele, onlarınki gazozuna maç, bizimkisi gazozuna ölüm.
Hava sıcak, ama üşüyorum. Belki de ısınmayı bilmiyorum. Öğretmediler. Ana- baba gurbetindeyiz; insanın da iyisine denk gelmedik. Havadan soğuk şeyler var. Buz kesici bir merhametsizlik mesela, Hem de en yakınlarda. Kan donduran bir kötülük söz konusu. Kutuplarda bir düşmanlık, nefret dolu hava. İnsan oğlu üşüyor bu insanlıkla. Herkes herkesle savaşta. Akıl ve mantıkla ilgisi yok. Bu kötülük kafalarda, ama kafalarda olmayanda. Kafasızlık var, belki de akıl yitimi. İnsanın kendine düşman olması nasıl olabilir? Böyle işte günümüz dünyası.
Zorluklarla başa çıkmak aslında insanın kendi talebidir. İyi bir hayat, başarılı bir yaşantı, kendini gerçekleştirmek ve kendini geliştirmek gibi hedefler oyunun zorluğunu artırmaktır. Esasında her insan bu zorluğa tav olur. Herkes oyunun zorunu başarmayı, yani başkaları tarafından başarılı görülmeyi ister. Bazen zoru görünce isyan eder. Ama onu kendisi talep etmiştir. Mesela şu satırları yazan kişi, hayata tek bir dua etmiştir. “Anlamak” istemiştir. Hayat kendini anlatınca da zorluktan şikayet etmiştir.
Bir oyunun çok basit olmasından şikayetçi oluruz değil mi? Çok zor olması ise çok azımıza keyif verir. Genellikle orta halli insanlar mevcuttur ve orta zorluğu kabullenir. Zora tutkundur, ama onun maliyetini göze alamaz. Göze alanlar hayatta fark yaratanlardır. Lakin unutulmasın ki oyunda hile de vardır. Günümüz dünyası hileyle oluşturulan bir yalan dünyadır. Ne doğanın kanunu, ne de insanın sözü geçerlidir. Hileyle geçiştirilen bir oyun gerçeğe delalet etmez. Gerçek olmayan bir şey yalancı ve geçici olur. Sadece vakit kaybıdır, hilekar ise boş uğraşmakla sadece zaman kaybı elde etmiştir. Günümüz dünyası hileyle geçilen bir bölümden ibarettir. O bölüm hepimizin hayatını kapsamaktadır. Bu kadar kolay geçmemeli, bu kadar kolay vazgeçmemeliydik.
Sonunda hastalık galip gelmişti. Öbür tarafta sordular: cehennem nasıldı?
Sizi dikkat keyif ve algı ile okuyorum.
Kaleminize sağlık.