Sokratik yöntem nedir?

Sokratik yöntem, Sokratik elenkos(çürütme), mayotik(maieutique) veya felsefi ebelik olarak da bilinen; Atinalı filozof Sokrates’in( MÖ. 469-399) karşısındaki insanlara sorular sorarak doğruları bulmasını sağladığı tartışma tarzıdır.

Sokrates sorular sorarak karşısındaki insanlardan ona bir şeyler öğretmesini istiyor, ancak esasında bugünlerde “ironi” dediğimiz bir yöntemle onların o konuyu anlamadığını vurguluyordu. Bilme iddiasında olanlara bilmediklerini göstermek hayat amacıydı.

Sokrates’in annesinin ebe olduğuna dair kayıtlar mevcut. Sokrates de felsefi ebelik yapar. İnsanlara kendi görüşlerini dayatmaz. Çoğunlukla ortamdaki soru soran taraftır. Çünkü ona göre bilgi içimizde vardır, sadece onu hatırlamak ve Sokrates’in yaptırmaya çalıştığı gibi içimizden doğurmak gerekir.

Platonik diyaloglarda Sokrates’in rakipleri genellikle net olmayan, yanlış tanımlara sahiptir ve konuştukları kavramların ne olduğunu bilmezler. Sokrates rakibinin kendi kendine doğruya ulaşmasını sağlamak ve ona cevabı vermek yerine kendi mantıksal tutarsızlıklarını görüp doğruyu kendi doğrusuymuş gibi bulmasını sağlamak ister.

Öncelikle söyleyelim, Sokrates kitap yazmamıştır. Platon’un kurgusal karakteri Sokrates de metinlerde böyle bir yöntemden bahsetmez. Sokratik yöntem Sokrates’in karşısındakilerle tartışma tarzını tasvir eden art zamanlı bir kavramsallaştırmadır. Çağımızda Sokratik yöntem ve tartışma bir kategori halinde benzer yöntemlere işaret eden bir terim olmuştur.

Maddelerle Sokrates’in tartışma usulü

Sokrates genellikle bir şahsa sorgular gibi sorular sorarak onun kendi yanlışlarını fark etmesini ve doğruyu da kendisinin bulmasını sağlar. Tartışmaya başlamadan önce karşı tarafın önermesini yanlışlanabilir bir halde netleştirmeye çalışır. Yani ne dediğini önerme şeklinde ifade eder. Örnek: “… Yani adalet güçlünün dediğidir diyorsun….”

1. X nedir?

Bir kavram hakkında tartışılırken, örneğin adalet, özgürlük, güzellik; bunun ne olduğu sorulur. Zira taraflar tanımlarını vermezlerse başka şeyler hakkında beyanlarda bulunup birbirlerini yanlış anlarlar. Üstelik nedir sorusu ile o konu hakkındaki varsayımlarımızı gözden geçirir, mevcut bilgimizi ortaya sereriz. Genellikle nedir sorusunun devamında örnek verilmesi, somutlaştırılması ve analoji kurulması gereken tanımlar ortaya çıkar.

2. Doğurtma

Sokrates kendi cevabını vermeden karşı tarafa sorular sorarak daha doğru bir tanıma ulaşmasını sağlar. Genellikle bu sorular karşı tarafın tanımının yanlışlığını fark etmesini sağlar. Doğurtma demesinin sebebi karşı tarafın gerekli sorular sorularak kendi kendine bulmasıdır.

3. İroni ve saçmaya indirgeme yoluyla çürütme

Karşı taraf yanlış veya kaçamak cevaplar veriyorsa verdiği cevapların yaratacağı gülünç ve saçma sonuçlar vurgulanır ve tanımının evrensel olmadığı belirtilir. Bu daha çok Sokrates’in bilmezlikten gelmesi ile vücut bulmuştur. Bir şey öğrenmek ister, bu talep aslında karşı tarafa bilgisizliğini veya kötü niyetini gösterecek bir araçtır. Karşı tarafın örneklerinin işlemediği bir örnek bulmak sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.

4. Diyalektik

Daha evrensel bir tanıma ulaşmak için diyalektik, yani bireysel kazanımları değil de ortak hedef için farklı bakış açıları kontrastlanıp- önemsenerek tartışma yürütülür. Genellikle baştaki tanımın işlemeyen yönleri belirlenerek adım adım daha iyi bir tanıma ulaşılır.

Sonuç

Sonuçta adalet nedir diye tartıştıktan sonra net bir tanım bulamasalar da öncekinden daha net, daha üst bir kavrayışla bitirirler. Bir şey bilmek veya üretmek değil de tartışmaya açık olup aklın gereği olan tartışmayı yapmış olmak daha önemlidir.

 “Güçlü olan haklıdır” ve “adalet güçlünün dediğidir” görüşünü savunan Thrasmymachus’a tartışma sonunda “hükümdarların kendilerine zarar verecek emirler verebileceğini” ve “tebanın da buna uyması gerektiğini” doğurtarak güçlü olanın haklı olmadığını, bu durumda tam tersinin olduğunu Thrasmymachus’un kendisinin keşfetmesi sağlanır. Thrasmymachus bildiklerini sorgulasaydı bu yanlışa düşmezdi.

Son olarak Sokratik yönetmin aslında Platonik-diyalektik yöntem olarak adlandırılmasının daha doğru olacağını söyleyerek bitirelim. Bu hem Sokrates’in Platon’un kurgusal yazılarından bilinmesi hem de yöntemin ortaya çıktığı metinlerin Platon’un ürünü olmasından ileri gelir. Sokratik yöntemin sonunda kesin bir bilgi beklenemez, zira taraflar daha önceki bilgisizliklerini fark edip “aporia(çıkmaz)”da olduklarını beyan ederlerse faydalı bir tartışma yapılmış olur. Sokrates’e sorsanız o zaten bilmez, başkaları ise biliyor gibi yapmamalıdır.

Sokratik yöntemin farklı tasvirleri de vardır. Başka bir tasvire göre Sokrates önce farklı tanımları alır. Buna historia(soruşturma, derleme) aşaması denir. Daha sonra yanlış tanımları elemek için skeptemoi(eleştiri) aşaması takip eder. Yani kavramlar hakkında tanımları toplamak ve elemek gibi ikiye ayrılması da mümkündür. Bu eleme çabası yüzünden Sokratik yönteme “Sokratik elenkos(Socratic elenchus)” da denir.

Ayrıca bakınız

https://www.dmy.info/category/felsefe-tarihi/

Kaynakça

Leave a Reply