3-2 Eğitimde öğretmenin geleceği

Şüphesiz ki önermesel bilginin en iyisi internette var. Öğretmene ne gerek var peki? Olay bilgi olsaydı internete ve yapay zekaya da gerek kalmazdı. Olgular orada zaten. Öğretmen bilgi veriyor gibi görünse de bu yüzeydeki, vitrindeki görüntüdür. Öğretmen “insan oyununu” oynatıp alıştırıyor. Her öğretmen değil tabi, çoğu öğretmen de çoğu toplumsal kurumlar gibi yozlaşmış ve basite kaçmıştır.

Öğretmen asıl işine dönecektir.

Eskiden enformasyona ulaşamıyorduk, öğretmeni aktardığı cümlelerin aracı olarak görürdük. Şimdi cümleler önemini yitirdi ve asıl olaya odaklanma zamanı. Eğitimle ilgili kişiler zaten araştırma, iletişim, sosyal, düşünme, öz-denetim gibi başka kazanımlar getirdiğini bilir. İlgisiz kişiler de artık ezber yaptırmadığında öğretmenin önemini kavrayacaklardır. Öğreten ve öğrenen asıl bilginin erdemli olma bilgisi olduğunu, asıl amacın bireyin kendi algılarını yönetmesi olduğunu anlayacaklardır. Öğretmen de o an oradaki kişilerle insanca zaman geçirmenin, öğrenenlere kamuoyunu ve sağduyuyu aktarmanın farkına varacaklardır.

Enformasyon çağında öğretmen olmak daha da avantajlıdır.

Yok olacak meslekler arasında sayılan öğretmenlik asıl şimdi değerli olacaktır. Öğrenci her yerden alabildiği enformasyon ile ne yapabilir? Öğretmen bir rehber ve koruyucu olarak zorunlu olmalıdır. Aileler toplumun normunu her zaman yakalayamaz ve çoğu aile çocuğunu geleceğe hazırlayamaz. Gelecek aşırı enformasyon ile doludur, bu bilgi rehberi olarak öğretmeni daha gerekli kılmaktadır. Üstelik toplumun normunu yakalamak aileler için gittikçe zorlaşmaktadır. Hem kuşak daha hızlı değiştiği için, hem de toplumun ortalamasını öğrenmenin zorlaşması yüzünden öğretmenlik daha gerekli olacaktır. Öğretmenlerin sayısı azalsa da bilgi çağında rehberlik daha önemli bir iş olacaktır. Tabi bunun için öğretmenin sürekli öğrenen ve gelişen biri olması ve öğretmenliğin de zorlaşması kaçınılmazdır.

Öğretmen öğrenmeyi sevmeli, bilginin ruhbanı olmalıdır.

Öğretmen öğrenciyi hayata nasıl hazırlayacak? Öncelikle kendisi güncel gelişmeleri takip eden ve sürekli öğrenen bir öğrenci olmak zorundadır. Böyle öğretmenler çok nadir görülür, gelecekte de daha nadir olacaktır. Zira okullar yaygın ve sayılar büyük oldukça öğretmenlik maaşları düşük kalır ve cazip olmaz. Öğrenmeye gönlünü vermiş, entelektüel hazzı hayatının temel eğlencesi yapmış kişiler; yani bilginin ruhbanları geleceğin öğretmenleridir.

Tüm peygamberler, filozoflar, dahiler öğretmendi. Tüm büyük insanlar topluma bir şeyler öğrettikleri için büyük sayıldılar. İnsanları geleceğe hazırladıkları için öğretmen ve büyük insan oldular. Öğretmen olarak kendileri de öğrendiler.

Öğrenci güç ve limit görmek ister.

Genç öğretmenler tecrübeli olanlardan güçlü olmayı öğrenebilir. Bireyler olmak istedikleri kişilerin, yaranmak istediklerinin dediğini yaparlar. Güç bilgi ile de olabilir, özenilecek bir tarafı yoksa öğretmen etkisizdir. Öğrenciler kendileri için görünen bir hedefe, kendilerini geliştirecek zorluklarla erişmeye çabalarlar. Limitlenmek hoşlarına gider, ancak bir vizyon, görünen bir kıyı olmalıdır. İnsanlığın problemleri de bu iki temele dahildir. İnsanlık etiketler, enerjiyi tasarruf etmek için yargılar. Öğrenciler sizi bir konuda etiketleyip yargılamak için fırsat kollayacaktır. Bunun için kuralları baştan konuşulmuş, vizyoner ve zorlayıcı bir eğitim her zaman şart olacaktır.

Teknik bilgisi olmayan bir öğretmen bile bu prensipler ile gelecek için rehber olabilir. En azından rol yapma, taklit, sebep-sonuç ilişkisi kurma, risk alma gibi simülasyonlar ile zorunlu askerliğin herkese kazandırdıkları gibi gelecekteki mücadelelere alıştırabilir.

Geleceği bilemeyiz, ama şimdiyi biliriz.

Gelecek şimdide içkindir. Geçmiş geleceğin devamıdır. Eğitim bize bizden önceki insanlığı aktarır. Bugünkü insan hayatı önceki milyarlarca insanın emeğidir. Yaşamak deneyimlemekse, deneyimin aktarıldığı eğitim buna ön hazırlıktır. Eğitim ben’i biz yapan ve herkesi “kendisi” olduğu kadar “başkası” olmaya da götüren bir araçtır. Lakin, geçmiş de gelecek içindi, yani bir doğrultuda gidiyordu. Geçmişi unutmak da geçmişe saplanmak da bu nedenlerle tehlikelidir. Gelecekten çok kaygılanmak insan oyununun kurallarını, mesela merhameti ve işbirliğini unutmamıza yol açabilir. Geçmişe saplanmak da pratik bilgileri ve çözümleri göz ardı etmemize yol açabilir. Bu yüzden şimdiye odaklanmak ve o an orada öğrencilerle memnuniyetimizi esas almak gerektiğini söyleyebiliriz. Sonuçta geçmiş ve gelecek hiçbir zaman tecrübe edilmedi, hep “şimdi” vardı.

Yeni kuşağın derdi eğitim değil, hiç değildi.

Gençlerin sorunları bizimle pek alakalı değil. En büyük dertleri Youtube’un arka planda çalışmaması. En büyük korkuları telefonlarına bir şey olması. En büyük istekleri ise her şeyin en büyük fiyatlı olanı. Artık sorun olsa dahi göremiyoruz. Hayatla ilgimizi kestik. Üretime yabancılaşarak hazır olanı kabul etmeye başladık. Hazır ürünü kabul ederek aslında hazır düşünceleri de kabul etmiştik. Her şey bir ürün olarak geldi. Düşünmeyi bıraktık. Ekmeği, suyu dışarıdan aldığımız gibi; düşünceleri de dışarıdan aldık. Telefonun nasıl çalıştığını bilmeden kullanmamız gibi, siyasetin nasıl döndüğünü bilmeden yaşamaya başladık. Teknolojik oyuncaklarımızın nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, kendimiz de nereden geldiğimizi unuttuk. Dilimizi bile değiştirdik. Küresel finans piyasalarının verdiği anlamları kullanmaya başladık.

Tabi ki her yeni kuşak öncekine böyle görünür. Bebek çocuğa, çocuk gence, genç yaşlıya zavallı gibi görünür. Bunun bu kuşakla ilgisi yok, insan oyununda ilerlemekle ilgisi var. Yaşlılar şikayet etmeye devam edecek, gençleri aşırı yaramazlık yapmaktan alıkoyan bu muhafazakar şikayetlerdir. Gençlerin odağını değiştirmek için o anda onlarla hemhal olarak o ortamı aydınlatmak gerekir.

Öğretmenin işi hep zordu, daha da zorlaşacaktır.

Bireyi yetiştirmek için verilen emek tarihten bugüne artarak devam eder. Gelecekte toplum devam ederse daha da artacaktır. Eğitimde azalan şey niceliğin artması sonucunda niteliktir. Niteliksizleşme toplumsal gelişme karşılığında feda ettiğimiz bir termal eşitlemedir. Toplum hep birlikte yürüsün diye önü ve arkayı ortada birleştirmedir.

Öğretmenlik ömür boyu öğrenciliktir.

A teacher loves to learn from children in future tech city.

Öğrenmeyi sevenler için gelecekteki öğretmenlik kolay olur. Öğrenmeyi seven kişi sınıfındaki öğrencilerden bir şeyler öğrenir ve asıl eğitimi, yani sohbeti gerçekleştirebilir. Öğrenmeyi seven kişi teknik bilgiyi aştıktan sonra erdemli olmanın bilgisini öğrenerek para için çalışmanın önemli olmadığını anlayabilir. Öğrenmeyi seven kişinin boş zamanı yoktur, çünkü her an öğrendiği için zaman ve koşul fark etmez. Gelecekteki öğretmen tipi bir anlamda ideal insan tipidir ve öğrencilerin model alacağı bir formdur.

Leave a Reply