Sezgi Tanımı
Britannica’ya göre çıkarım yapmaya veya gözlemlemeye gerek kalmayan bilgi edinme gücüdür. Wikipedia’ya göre kanıt ve bilinçli bir muhakeme olmadan, bilginin nasıl edinildiğine dair bir anlayış oluşturmadan bilgi edinme yeteneğidir. İslam Ansiklopedisi’nde ise eş anlamlı hads terimine yönlendirilmiş, “bir düşünce konusunun doğrudan doğruya, kasıt ve ihtiyar olmaksızın birdenbire kavranması” olarak tanımlanmıştır.
Yeni bir fikir anlık ve sezgisel bir yolla gelir. Ancak sezgi önceki entellektüel tecrübeden başka bir şey değildir. Albert Einstein
https://en.wikiquote.org/wiki/Ideas
Ansiklopediler ve filozoflar arasında birçok farklı tanım mevcuttur. Metafiziğe dayanan gaipten gelen bir içgörü olarak tanımlayan da vardır, çabuk işlem yeteneği olarak tanımlayan da. Kesin bir tanımı olmadığını söylemekle yetinebiliriz. Yalnız bilim camiasında daha önce öğrenilenlerin çabucak işlemek ve karara varmak anlamında kullanıldığını belirtelim.
Sezgilere ve ilhamlara inanıyorum. Bazen haklı olduğumu bilmiyorum, hissediyorum. Albert Einstein.
https://quoteinvestigator.com/2013/01/01/einstein-imagination/
Felsefede Sezgi
Descartes sezgiden daha önce akıl ve muhakeme yoluyla öğrenilenlere erişim olarak bahseder. Buna akılsal sezgi der. Immanuel Kant’a göre de sezgi akılsaldır. Kant içsel ve dışsal sezgilerden bahseder. İçsel sezgiler zaman formundadır, dışsal sezgiler ise uzay. Descartes ve Kant mutlak ve kesin bilgi arayışlarında sezgiye büyük önem verirler. Sezgicilik adlı felsefe akımının temsilcilerinden Bergson’a göre bilimsel bilgiden başka felsefi bilgi; bilgi edinme araçları olarak da zekadan başka sezgi vardır. Sezgi felsefenin yöntemidir. Sezgi hayatı ve mutlak olanı yakalar.
Carl Jung’un ego kuramına göre sezgi irrasyonel bir işlevdir. Duyuların ve akılsal işlemlerin de muhalifidir. Jung sezgiyi bilinçdışı aracılığıyla algılama olarak tanımlar. Bu algılama duyulara temellenir, yalnız duyular yalnızca bir başlangıç noktasıdır. Sezgi ile engellendiğimiz, tıkandığımız zamanlarda bilinçdışı aracılığıyla yeni fikirler türetiriz.
İslam felsefesinde sezgi(hads[حدس]) önemli bir yerdedir. Suhreverdi’nin İşrak eserinde mistik bir yetenek olarak “müşahade(tasavvur, contemplation)” ile ilgi kurulmuştur. Sezgi ve aydınlanma arasında bir bağ vardır. İbni Sina ise kehanet yeteneği olarak özetleyebileceğimi ve kasıt gütmeden edinilen bilgi türü olarak tanımlar. Sıradan bilgi taklide dayanırken sezgisel bilgi zihinsel kesinliğe dayanır.
Sezgi Uygulamaları
23 kişilik bir sınıfta en az iki kişinin aynı doğum gününe sahip olma olasılığı nedir? 365 günlük bir yılda 23 kişiden iki kişiyi aynı günde bulmak düşük bir olasılık gibi görünür. Halbuki olasılıkla( %50.7 ) iki kişi aynı doğum gününü paylaşmaktadır. Hatta grup 57 kişiyse bu olasılık %99 olur. İşte burada sezginin(çabucak işlem yapma yetimizin) bizi yanılttığı bir durum görüyoruz.
Monthy Hall problemiyle bir sezgi eleştirisi daha getirebiliriz. Bir yarışma programında üç adet kapıdan birinde ödül var. Üç kapıdan birini seçtiğinizi düşünelim. Yarışmanın sunucusu hangisinde ödül olduğunu biliyor ve ödül olmayan diğer iki kapıdan birini iptal ediyor. Size de kararınızı değiştirip değiştirmeyeceğinizi soruyor. Değiştirir misiniz? Çoğu insan olasılığın aynı olduğunu ve değiştirmenin bir şey değiştirmeyeceğini sanır. Halbuki 1/3’ten seçtiğiniz kapıyı diğer kapıyla değiştirirseniz 1/2’den seçmiş olacak ve şansınızı %33 artıracaktır.
Sezginin Faydalı Olduğu Yerler
Sezgi anlık karar vermeniz gereken durumlarda yanınızdadır. Örneği itfaiyeciler, polisler, çabuk karar alması gereken tüm meslekler daha önce öğrendiklerini hemen uygulamaya dökmek anlamında sezgiyi kullanmalıdır. Birileri ölürken mantık ve muhakeme yollarını çarpıştırmak daha kötü sonuçlara yol açabilir.
Yalnızca anlık karar değil, tıkanmış düşünürler ve ilham arayan yazarlar da klasik süreçlerin fayda getirmediği durumlarda daha önceki bilgilerine dayanan çıkarımlarda bulunabilirler.
Sonuç
Sezgi anlık karar almada ve çıkmazlarda işe yarayan çabuk muhakeme yeteneği olarak özetlenebilir. Sezgiye güvenmek için daha evvelki bilgilerin ve kararların doğru olması gerekir. Yani yanlışlarla, yanılmalarla dolu biri sezgilerine güvenmemelidir. Bilen kişinin sezgisine güvenilmelidir.