Kategori: Eğitim
Yapılandırmacılık, önceden öğrenilenlerle entegre ederek öğrendiğimizi ve bilgi öznel olduğundan öğrenenin kendisinin öğrenmesi için öğretenin yapılandırmacı(öğrenene rehber) olması gerektiğini savunan eğitim felsefesi akımıdır. Türkiye’de 2005’ten beri ulusal öğretim programları …
Öğretim ilkeleri bilgi ve davranış değişikliğinde kılavuzluk etmek olarak tanımlayabileceğimiz öğretimin gerçekleşmesi için öğretmenlerin ve öğreticilerin dikkat etmesi gereken bazı noktalardır. Öğretim prensipleri, eğitimin kuralları, esasları olarak da bilinir. …
Argüman iddianın(sonuç önermesinin) doğruluk değerini belirlemek için kurulan önermeler dizisidir. Yapısal olarak öncül ve sonuç adı verilen önermelere ayrılabilir. Argüman günlük dilde tek başına kanıt anlamında da kullanılmaktadır. Buna …
Felsefi Yöntem Felsefi yöntem genellikle akla dayanmak ile özdeşleştirilir ve bu yönüyle bilimsel yöntemin atası olduğu söylenebilir. Felsefenin karakteristik özelliği şüpheyi esas alıp akla dayanmaya çalışması ve bu yüzden …
Düşünce üretmek için çok çeşitli yöntemler tarif edilmiştir. Biz burada giriş ölçüsünde bilgi vermeye çalışacağız. Başlıca düşünme yöntemleri tümevarım, tümdengelim, analoji, diyalektik, hepten gidimsel sayılabilir. 1.Tümevarım(İndüksiyon) İndüktif yöntem, tekil …
Eğitim hayata hazırlık ise düşünen canlı olan insana en zaruri eğitim düşünme eğitimidir. Eğitim davranış değişikliği ile sonuçlanan formel bir kazanım iken öğrenme informel olarak da gerçekleşebilir. Felsefe iyi …
Doğru bir süre doğru, gerçek ise daha gerçeğini bulana kadar. Tüm bilgiler değişene kadar var. Eğitim ortamında verilen bilgi bundan bağımsız değil. Eğitim her zaman bir şemayı yerleştirir. Evren …
İnsan ihtiyaç duyarsa öğrenir demiştik. Bu ihtiyaç ona merak ettirecek şeylerle karşılaşmasına bağlıdır. Eğitim bunun zorlanmasıdır. Hayat boyu öğrenme için sürekli merak etmek gerekir. Sürekli merak ise hayatın kendisini …
Eğitimde sunum farkı nelere yol açmaktadır? Bilginin sunumu bilgi çağında nasıl olmalı? İyi bir eğitim öğrenci tarafından neden kötü algılanmaktadır?
Bin yıl önceki bilgiler beş yüz yıl önce geçersiz oldu. Beş yüz yıl öncekiler iki yüz yıl önce, iki yüz yıl öncekiler yüz yıl önce işe yaramaz bulundu. Yüz …
Kimse geri kalmaz, bazıları yeni arayışlara girişir. Bazıları farklı arayışlara mecbur kalır. İlerlemek, gelişmek ve tüm ihtiyaçlar yoksunluktan kaynaklanır. Bir ışık aramak için ilerleriz, bir zorluğu yenmek için gelişiriz, …
İnsan medeniyete mecbur kalmıştır. Gelişme zorlama bir şeydir. Eğitim de öyle, zorla olur. Hiçbir çocuk oyunu bırakıp derse gitmek istemez, zorla alıştırılmadıysa. Bu işin ne kadar zorlama olduğunu insan …
İnsanın tarihi insanlığın tarihine benzer. Başlangıçta hayatın bilincinde olmadığımız zamanlar vardı. Sonra basit bir hayvan olarak yaşadık, annemize ve doğamıza bağımlıydık. Sonra bir kültüre ve medeniyete sahip olduk. Okula …
Herkes çocukluk yaptı. Her insan ve her toplum çocukluk yapmak zorundaydı. Bazıları çocuk kalmakta ısrar etse de hayat onları büyümeye zorladı. Acılarla, ölümlerle büyümesi ve yok olması gerektiğini hatırlattı. …
Bebekler topluma güvenerek dünyaya geliyorlar. Bakıma muhtaç ve savunmasız olmaları bizim onları koruyacak olmamızdandır. Hepimiz toplum tarafından büyütüldüğümüz için varız. İnsan toplum halinde var. Toplum küçüklerine sahip çıkarak yaşar. …
Aydınlanma için aydınlatmak yetmez, toplumun aydınlanma talebi olmalıdır. Hatta zorla götürülen aydınlanma karanlığa talebi bile artırır. “Aydınlattım” diyerek sorumluluğu atamayız. Toplumu aydınlatmak bu işin yarısıdır, taşıyacak kişilerin yetiştirilmesi de …
İnsan ihtiyaç duyduğunda harekete geçer. Mecbur kalmadıkça da büyük uğraşlara girişmez. Can sıkıntısı da bir mecburiyet, bir ihtiyaçtır. Hatta modern hayatta ihtiyaçlarımızın başlıca kaynağıdır. Çoğunluk sıkılmamak için meşgul olmayı seçer. …
Hayat denen bilinmezlikte öğrenmekten daha gerekli ne olabilir? Bilinmez bir diyarda anlamaya çalışmak yapacağımız ilk iştir. Anlamaya çalışmanın sonraki boyutu anlamadığımız yerleri öğrenmektir. Anlamak isteyenler öğrenmezse anlayışları yarım kalır. Öğrenmek, …
Bilmek bilmediğini bilmektir. Başka türlüsü yanlışta ısrar etmektir. İnsan sınırlıdır, küçüktür ve en önemlisi de değişkendir. Bir şey bilemez, bilse tarif edemez ve bildiğini sandığı şey de değişir. Bilmemek …
Hayat nedir, ne yapıyoruz, amacımız ve akıbetimiz nedir? Bu sorulara kimse tatmin edici bir cevap üretememiştir. Herkesin kabul edebileceği bir cevabın imkanı bile belirsizdir. Hayatımızı anlamaya gerek duymadan yaşıyoruz. …
Avcı- toplayıcı atalarımızın hayata hazırlayan eğitiminden modern oyalayıcı eğitime kadar geliştik. Günümüzdeki eğitim anlayışı hayata hazırlamak bir yana, hayatın gerçeklerinden uzaklaşmaya sebep oluyor. Bilgiye kolay ulaşma çağında dar bir …
Baştan beri bağlarımızın kopukluğundan, insan olmanın ayrılık sevdasından, insanlık içinde de bireyin ben yanılgısından bahsediyoruz. İnsanın iletişim sorunlarının kültür aktarımı olan eğitimle çözülmesi başlıca çözüm olarak görünüyor. Toplumdaki yanlışlıkların …
Küresel siyasetin çivisi çıktı. İnsanları öldürmenin adı demokrasi oldu. Üretmeden tüketmek alışkanlık haline geldi. Kimse başkasını düşünmediği gibi, kendini de düşünememeye başladı. Gelecek karanlık, ümidimizi gençlere bağlıyoruz. Sanıyoruz ki …
Okul çocukları perişan halde. Gözleri kan çanağından biraz hallice. Biraz evvel ateş hattından kurtulmuş gibi bir halleri var. Savaştan çıkmış gibi görünseler de aslında kendileriyle savaştalar. Bu şekilde ders dinlemelerinin mucize …
Doktor, polis, mühendis, pazarlamacı, futbolcu, ya da sadece mutlu. Olmak istediğimiz şey çoğunlukla bir meslekten ibaret. Muazzam bir gelecekten beklentimiz sadece bir meslekse bazı şeyleri yanlış yapıyoruz demektir. Tarih boyunca …